
Hayati Koca
Büyük Dünya Savaşlarının İçinde Soylu Bir İman Ve Diri Bir Vicdan: Necmettin Erbakan
“Bir yanda dünya sıtması, bir yanda Şubat kuşatması; bir insana nereli olduğunu anlatma ve ne olduğuna inandırma çabası, kendi topraklarında görmezden gelinip gözardı edilirken; dünyanın dört gözle takip etmesi, zorunlu birlikteliğin değil, gönüllü adanmışlığın hikâyesi; bir hayalin, rüyanın, imanın, vicdanın sesi; tahta bir sandalyede başlayan iddianın, yine tahta sandalyeden kalkıp tahta kürsüde savunulması...”
“Önden gidenler, giderken bir muştu gibiydiler”
“...önden gidenlere!”
“....şubat soğuğunda terlemek kaderdendir ve bir nasip meselesidir.”
Gençken nasılsa, yaşlanınca da öyleydi. Yola nasıl çıkmışsa öyle devam etti. Başlangıcı besmele, bitirişi hep elhamdulillahtı.
Çok konuşuldu.
Dostları ve sevenleri her zaman yanındaydı; düşmanları ise işlerine geldiği zamanlarda...
İmrenilecek bir hayatı, imanı ve ilmi vardı. Hayalleri hayata dairdi, bir bir hayat buldu. Kınayıcıların kınamasına aldırmadan yürüdü. Ardından adanmışların geleceğinden emindi; çünkü doğru bir kalple doğruya yönelip doğruya çağırıyordu. Yapmadığı veya yapamayacağı hiçbir şeyi önermedi. Öneri ve öngörüleri başkalarının son sözlerinden daha ilerideydi. Belki bir lütuf belki de nasipti.
İnsanlığa faydalı her meyve, onun fidanlarının ürünüdür. Acıları çağla kopardılar, çürümüşleri dalda unuttular. Fidan suçsuzdu.
*****
Hava sertti, soğuktu. Ankara dahil her yerde kar vardı. İç yangınıyla huzurdaydı. Kime karşı neyi savunduğunu biliyordu. Terlemesi sıcaktan değil, sıkıntıdandı. Sıkıntısı bedensel değil, içseldi.
Şubat soğuğu bir kuşatmayla gelmişti. Kuşatmanın uzun süreceğini söylüyordu hesap makinesine güvenenler; hesap gününe inananlar ise yarından umutluydu. Yarın yarından da yakındı, içi yananlar için. Zamanın sahibi duaları duyandı, kudret onun elindeydi. Hikmetinden sual olmazdı. Belki de kararması gerekiyordu havanın aydınlık bir sabah için. Zor ve dar zamanlardan geçiliyordu, etrafta dostların da düşmanların da simaları vardı, seçiliyordu.
Her ter bir fer oldu, fidanlar yeniden meyveye durdu, hesap gününe inananların hesabı doğruydu, saat kuruldu.
Şubat kuşatmasında terleyenlere rahmet olsun. Soğukta terlemek bir kaderdir ve ancak kadere inananların yangını içeridedir.
“önden gidenler, giderken bir muştu gibiydiler.”
Vefa olsun, dua olsun, rahmet olsun!
Liyakat Ve Adalet Arayışında Son İntihar: Yabancı Hakem
20 Şubat 2025 Perşembe 13:26Bu Bir Ferdi Tayfur Vedasıdır
02 Ocak 2025 Perşembe 23:17Sosyal Meydan
28 Aralık 2024 Cumartesi 13:57Sırlanan Mektuplar
14 Aralık 2024 Cumartesi 13:42Ülkü, Ülke Ve Öğretmen
23 Kasım 2024 Cumartesi 15:30Giderken Bırakmıştır
12 Ekim 2024 Cumartesi 13:29Ülkesinin Yüzüdür İnsan
05 Ekim 2024 Cumartesi 20:58Toprağı Memleket Yapanların Ve Bir İrfanın Sesi
25 Eylül 2024 Çarşamba 17:35“Yeni Bir Koşunun Başlangıcında” Adanmış Öğretmenlere Ve Eğitim Yöneticilerine!
09 Eylül 2024 Pazartesi 01:20Dört Tarafın Deniz, Yine De Yalnızsın Ada
31 Ağustos 2024 Cumartesi 11:06




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.