Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Bizdeki bu fiyat çılgınlığı nedir?

Bizdeki bu fiyat çılgınlığı nedir?

Temmuz ayına girdik… Dönüp Haziran'a baktığımızda tablo şu: Satın almalar yavaşlarken enflasyon ivme kazanmaya devam ediyor. Girdi fiyatlarında hammadde, enerji ve döviz kuru etkisini giderek ağırlaştırıyor.

Haziran’da üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına baskısıyla birlikte Temmuz’da enflasyonun zirveyi görüp görmeyeceği bugünden belli olan bir trend olmadığı görülüyor.

Hakikaten Haziran'da enflasyonist baskılar geçen aylardan daha güçlü seyretti. Haziran ayında bahse konu İstanbul enflasyonunun bu kadar yüksek çıkmasının ardında bilinen temel sebepler var ama bu temel sebeplerin genele daha farklı yansımasından endişe etmemek mümkün değil!

Firmalar, yeni sipariş alımlarındaki yavaşlamaya bağlı satın alma faaliyetlerini azaltma yönünde eğilimlerini hızlandırıyor. Dolayısıyla hem girdi maliyetleri hem de nihai ürün fiyatlarında artış hızları seri ortalamaların üzerinde seyrediyor.

Türkiye’de öne çıkan 10 sektörün dokuzunda yeni siparişler gerilerken üretim de sektörlerin büyük bir bölümünde yavaşladı. Enflasyonist baskılar ise yüksek seyrini koruyor. İmalat sektöründe yaşanan 50’nin altındaki performanslar, gelecek dönem için bir stagflasyon habercisi olup olmadığını ister istemez düşündürüyor.

Zira Haziran’da yüzde 48,1 ile son iki yılın en düşük seviyesine inen İmalat PMI’ın yeniden kendini iyimser alana atma beklentisi giderek düşerken İstanbul’da perakende fiyatların yüzde 94’ü aşması hakikaten korkutuyor. Enflasyon etkilerine bir de yayılma istidadı gösteren durgunluk etkilenirse oranların nereye gideceğini kestirmek zor olsa gerek.

İstanbul’da Haziran’da yüzde 94,19 ile 24 yılın zirvesine çıkan ve aylık artışların yüzde 4’ler ve üzeri hızla giden bir enflasyondan bahsediyoruz. İstanbul’daki toptan fiyatlar tarafında durum ise aylık bazda iki kat daha kötü… İstanbul’da aylık enflasyon yüzde 8,17. Yıllık toptan eşya fiyatları da yüzde 87,98 ile perakende ile kafa kafaya…

Haziran 2022’de toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 15,11, gıda maddeleri grubunda yüzde 10,34, kimyevi maddelerde yüzde 8,06, mensucatta yüzde 6,75, işlenmemiş maddelerde yüzde 5,33 ve inşaat malzemelerinde yüzde 3,52 artışlar perakende tarafına yüksek baskı oluşturuyor.

Nihayetinde toptan fiyatların perakendeye baskısı rakamlara adeta karmaşık bir fotoğraf veriyor.

En baştan başlayalım… Hizmetlerdeki enflasyon, diğer sektörlere son derece ağır vuruyor. Zira Haziran 2022’de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 5,16, konutta yüzde 5,06, kültür eğitim ve eğlencede yüzde 4,55, gıdada yüzde 3,79, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 3,72, ev eşyasında yüzde 3,57 ve giyimde yüzde 2,12’lik artışlar yuvarlanarak büyüyor.

Mamafih manşet enflasyonun özet görüntüsü olan İstanbul’daki enflasyon iyi mesajlar vermiyor. Ekonomilerde tüm dengeleri bozan enflasyona karşı mutlaka bir şeylerin yapılması elzemlik oluşturuyor.

Çünkü dünyada emtia resesyon endişeleriyle başta petrol ve emtia fiyatları aşağı giderken Türkiye’de fiyatların sürekli yukarı yönü göstermesi bir şeylerin yanlış gittiğine delalet ediyor.

Geriye doğru bakınız… Resesyon beklentileriyle petrolün 107 dolara, bakır fiyatlarının 8 bin doların altını test ettiği, alüminyum ve çinko fiyatlarının geri çekildiği ve genel bakışla Londra Metal Borsası (LME) endeksinin en sert çeyreklik düşüşünü yaşadığı ve yılın ikinci yarısına karamsar girdiği ortamda bizdeki fiyatlar niçin hâlâ uçuşta?

“Küresel talep tarafında artan endişeler var, resesyona gidiş var” diyen uluslararası analistler, fiyatların yumuşak iniş değil, sert inişlerle önemli seviyeler kaybedeceğini ve hammadde tarafında büyük arz fazlaları oluşacağını yorumladığı halde bizdeki bu fiyat çılgınlığı nedir, bilen varsa anlatsın!

Üretici mutsuz, tüketici mutsuz… Peki bu ülkede kim mutlu?

“Fiyatları serbest piyasa kuralları ve rekabet belirler” diye biliyoruz ama maalesef ülkemizde bu kuralların pek çalışmadığı görülüyor. Görünen köy kılavuz istemez… Bizim memlekette serbest piyasa kuralları; düzensizlik, fiyat anarşisi, tutturabildiğine satma ve ‘altta kalanın canı çıksın’ anlayışına göre, tok satıcı mantığıyla yapılıyor.

İnsan gerçekten merak ediyor!.. Planlama, denetim ve yaptırım, acaba kurallar manzumesi serbest piyasanın neresinde işliyor?

analizgazetesi.com.tr/yaznın devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi