Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

'Çamlıca'dan İstanbul'a Bakmak'

'Çamlıca'dan İstanbul'a Bakmak'


Mustafa Yürekli, Dil ve Edebiyat dergisinin 2013 yılı Ocak sayısını, dikkatini çeken metinlere değinerek tanıtıyor okuyucularına...

Dil ve Edebiyat dergisinin 2013 yılı Ocak sayısı dikkat çekici şiirler, tartışma oluşturacak yazılarla çıktı. Kapak manşetine taşınan ?Çamlıca'dan İstanbul'a Bakmak? başlıklı yazıyı, Genel Yayın Yönetmeni Üzeyir İlbak, ?Çamlıca'ya Cami? etiketiyle basında yer alan tartışmayı, sanat ve estetik algıları açısından ele alıyor: ?Modern çağ, aydınıyla, okumuş adamıyla, düşünürleriyle bir ?ihanet'i yaşıyor. Yaşanan bu ihanete yakıştırılan savunma ise ?insan bunalıyor' tezi? Bu tez, seküler/dünyevi ideolojileri merkeze alarak yapılan entelektüel inşadan kaynaklanır.?

Türkiye'deki bazı aydın tiplerini eleştirerek yazısına başlayan Üzeyir İlbak, ?oryantalist etkilerle sekülerleşen ?Müslüman burjuvazi ve Müslüman aydın'ın kitch bir sanat ve estetik algısıyla mensubu olduğu dünyaya ait değerlerin tamamına muhalif bir duruş? sergilediğini de vurguluyor.

?Çamlıca'ya Cami? tartışmalarını çağın sanat algısı bağlamında değerlendiren yazar, metnini şöyle derinleştiriyor: ?Her çağ kendi üslubuyla sanatını inşa eder. Her çağın sanatı, üretildiği dönemde yaşayan insanların ufku ve estetik kavrayışlarıyla sınırlıdır. Ancak son yüzyıl ?insanın' sanattan dışlandığı, sanatın sınırlı bir azınlığın beğenisine terk edildiği ve o azınlığın kendi değerlerini çoğunluğa dayattığı bir dönemi yaşıyoruz. Kitleleri, inanç guruplarını karşısına alan yeni sanat; her dem sanatı kendi insanına yabancılaştırmaktadır.?

Üzeyir İlbak, iİlginç bir şekilde, gelecekte gençlere yapacağı bir konuşma metniyle belirginleştirdiği düşünceleriyle okuyucusunu sarsıyor: ?Çamlıca'ya cami merkezli bir kültür ve sanat külliyesi inşa etme fikrini ortaya atan dönemin başbakanına kendilerini ?entelektüel' olarak tanımlayan bir grup okur-yazar?ın şiddetle muhalefetini sorgulayanları ?Onlar iktidarı ve buraya cami inşa edilmesi gerektiğini savunan her kesimi sanatı anlamamakla suçlayarak; tabiatı kutsadılar.? şeklinde eleştiriyor.

İlbak eleştirisini bir adım daha ileri götürerek ?Toplum sanattan anlayan azınlık ve sanattan anlamayan çoğunluk olarak ikiye ayrıldı. Halkın taleplerini sanatsal ve estetik bulmayanlara destek verenler arasında kimi Müslüman arkadaşlar da vardı.? diyor ve bazı dindar yazarları da medyada yer alan yazılarının başlıklarını vererek eleştiriyor.

Yine, Çamlıca tepesinin ?yeryüzünün ucube eserlerinden Eyfel Kulesi'nin çirkinlikte benzeri olmayan demir yığınlarıyla dolu? görüntüsünün Çamlıca'ya camii yapılmasına karşı çıkanlarca ?estetik? bulunmasının yarattığı çelişkiye dikkat çekiyor: ?Çünkü onları eleştirselerdi, içeriksiz ?karşı çıkma argümanları'nı halka ulaştıramayacaklardı. Onlar kentin her noktasından yükselen büyük bina ve iş kulelerini de görmüyorlardı. Ön kabul, gerçek dışı ve sahte gerekçelerle kurguladıkları düşüncelerini duyurmak için bu büyük inşaat sahiplerinin medyasına muhtaçtılar. Hiç kimse bu siluet ve doğa sevdalılarına ?Mecidiyeköy, Maslak, Zeytinburnu ve Şişli'de yapılan gökdelenler İstanbul'dan görünmüyor mu?' diye sormadı.?

Üzeyir İlbak yazısına ?Gerçek entelektüel, içinde yaşadığı toplumun vicdanıdır. O, toplumun refahı, kültür ve medeniyeti, ahlakı ve erdemi için çaba sarf eder.? diyerek noktayı koyuyor..

Dil ve Edebiyat dergisinde öne çıkan diğer yazılar şöyle: Hüseyin Yorulmaz'la ?Bir Neslin Ağabeyi ERDEM BAYAZIT? kitabı üzerine söyleşi; İlhan Berk Bir Türk Şairi Midir? / Zafer Acar; Düşler Satıcısı (hikâye)/ Zehra Özgür; Modernleşme ve Medeniyet Arayışlarının Neresindeyiz?/ Recep SEYHAN; Mustafa Oğuz'la Şairin Beş Vakti/ Âdem Turan; Üsküdar/ Rıza Kurtuluş..

Dil ve Edebiyat dergisi, sayfalarında yer verdiği güçlü şiirlerle de dikkat çekiyor. Mustafa Özçelik, "Ey büyük hayal! Kalbimin fısıltısı / Saatler yeniden kurulsun içimde / Boşuna gözleme kendini / Bildim kalpte kımıldayan / O esrarlı sesi, çılgın maviyi" dizeleriyle sesleniyor okuyucusuna.

Mustafa Yürekli de, "Zilletimize boşalan yağmurdan sonra / Toprak kokan esmerliğim haklıdır geceleri / Gündüz de ışıksız gözlerim / Haritaya bakmaya yürek mi dayanır / Kanımı kana kana akıttığım topraklar işte yeminimizde / Kitabın altında bayrağın altında ve silahın / Ya halife başa / Ya akbabalar kuzgunlar leşe" dizeleriyle yürekleri sarsıyor..

Dil ve Edebiyat dergisinde yayınlanan şiirler de şöyle: Kanayan Yara, Mustafa Özçelik; Yahya Pedro, Mehmet Atilla Maraş; Teneffüs Zili Çaldı, Nurettin Durman; Atlasın Sesi, Mustafa Yürekli; Yarimde Din Var İman Yok, Selim Sina Berk; Olsam, Serdar Özgür; Erkekler Gizli Ağlarmış Çünkü, Kadir Ünal...

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi