Erbakan'ın mirası neydi?
Mustafa Yürekli, Recep Tayyip Erdoğan?ın Erbakan?ın mirası ?Muş kutbu?nu geliştirme mücadelesini anlatıyor. Kürt Türk kardeşliğinin yavaş, acılı, ama ümit veren gelişiminin anlamını irdeliyor.
?Artık dünyanın iki kutbu var; biri Muş, diğeri Bush!? Böyle dedi Prof.Dr.Necmettin Erbakan, Refah Partisi?nin Muş?ta kazandığı belediye başkanlığı seçimi vesilesiyle yaptığı teşekkür mitingindeki konuşmasında. Dünya yeniden iki kutba ayrılıyordu: Birincisi, ABD?nin başını çektiği şer kutbuydu; baba Bush, o zaman ABD Başkanıydı. İkincisi de başını Türkiye?nin çektiği hayır kutbuydu..
Mitingin yapıldığı Muş?un Refah Partili Zazaları, dünyanın bir ?kutbu? olamayacaklarına göre, üstü kapalı olarak demek istiyordu ki, Kürtlerin ve Türklerin oluşturdukları İslam kardeşliği ve birliği, dünya çapında önemli bir siyasi olaydır.
Türkiyeli Müslümanların, Kürtlerin ve Türklerin iradeleri, Amerika?yı sallayacak.. Muş?un Müslüman Zazalarına hitaben dünyaya verilen bu ?Artık dünyanın iki kutbu var; biri Muş, diğeri Bush!? mesajını, galiba bir Kürtler anladı, bir de İsrail?deki Siyonistler ve ABD yönetimindekiler..
KÜRT TÜRK KARDEŞLİĞİ
Dünyanın ve ülkemizin geleceğini, Türkiyeli Müslümanlar belirleyecek. Bu nedenle Tevhit inancını kavramış, İslam kardeşliğinin muhabbet, merhamet, bereket ve zafer dolu iklimini doya doya yaşamanın değerini bilen Kürtler ve Türkler, omuzlarına binen sorumluluğun gereği, birbirlerine karşı son derece duyarlı davranacaklar.. Adaleti, merhameti, şefkati, hizmeti, muhabbeti birbirlerinden esirgemeyecekler.
Erbakan?ın temellerini attığı Kürt Türk ittifakı, İslam birliğinin de temeli olacaktı. Bu yüzden Erbakan?dan Recep Tayyip Erdoğan?a kalan en büyük miras, Kürtlerin ve Türklerin oluşturdukları bu İslam kardeşliğini koruyup geliştirmek..
AK Parti lideri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt kardeşlerine karşı sorumlu davranıyor: Bölgede, kardeşliği çürüten ?olağanüstü hal?in kaldırılması bir ilk adımdı.. TRT-Şeş'te, günün 24 saatinde Kürtçe yayın yapılması, adeta bir hasret gidermedir. Kürtlüğün farklı bir kimlik olarak kabulü, Kürtlüğü ret ve inkârın sona erdirilmesi, kardeşliğimizi pekiştirdi.
Kürtçe, İslam dil ailesinde bir dildir. Arapça, Farsça, Urduca neyse, Kürtçe de odur. İslam dillerinin ortasında Kur?an-ı Kerim ırmağı, gürül gürül akar: Annelerin cezaevlerinde çocuklarıyla Kürtçe konuşabilmesi, devlet erkanı ile Kürtçe konuşabilme imkânlarının artırılması, üniversitelerde Kürtçe kürsülerin açılması, seçimlerde Kürtçe propaganda yapılabilmesi, pankart, afiş vs. asılabilmesi.. Bütün bunlar, Kürtçenin ülke gerçekliğine kardeş rengini vermeye başlamasıdır.. Bölgenin mağduriyetinin giderilmesi, sosyoekonomik şartlarının iyileştirilmesi için yapılan 32 katrilyonluk yatırım, hastane, yol, havaalanı, sulama sistemleri.. gibi hizmetler, gecikmiş bir kucaklaşmadır.
Okullarda, yeterli öğrenci talebinin bulunması halinde, Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulabilmesinin ilanı kararı, Türkiye tarihinde yeni bir dönemi başlatmış oluyor.
Erbakan gibi Recep Tayyip Erdoğan da bölgeye bir kardeş olarak varıyor.. Hizmet için samimi, dürüst ve sorumluluk göstergesi adımlar bunlar. Recep Tayyip Erdoğan bölge insanının manevi duyarlılıkları ile buluşmayı başardı; bu elbette ülkemiz için büyük şans. AK Parti ve hükümeti, statükonun darbeleriyle boğuşa boğuşa ilerliyor.
Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan, bütün devleti, adalet, hizmet, şefkat, kardeşlik formatlarıyla donatarak bölgeye yönlendiriyor. Devlet, yeni ruhuyla Kürt Türk kardeşliğinin, İslam birliğinin mimarı haline geliyor.
?Artık dünyanın iki kutbu var; biri Muş, diğeri Bush!? diyen Prof.Dr.Necmettin Erbakan?ı rahmetle anıyorum bir kez daha..
PARTİLERİN ?KÜRT İMTİHANI?
Muş kutbu oluşuyor.. Belki adım adım, ama gelişiyor.
Ülkenin diğer yörelerinde yanan canların acısının vurduğu duygu iklimini dikkate alarak; bizi birbirimize düşürenlerin maskesi yırtıldı ya, uğursuz kara kediyi aradan çıkartıyoruz ya, bu bir teselli olabilir..
Devlet yeniden formatlanırken, belki gerekli el çabukluğu gösterilemiyor, belki henüz kafası ezilememiş millet düşmanları ikide bir pek çok engel çıkarabiliyor ortaya, dolayısıyla zaman zaman duraklamalar yaşanıyor. Zaman zaman Uludere gibi acılar karşısında şaşkınlığa uğrayarak, belki panikleyerek, ama kardeşliğin sıcak aydınlığında mahcup bakışarak birbirlerimizin gözlerinde teselli arayarak..
Recep Tayyip Erdoğan, "Bu mesele çelik gibi sinirleri gerektirir" dedi. Sağlam durmamız gerekiyor ülke insanı olarak bu temel sorun karşısında. Bu ağır yük altında ezilmeyeceğiz.. Erdoğan, sürece katkıda bulunmaya yönelen CHP'ye "Sağlam duruş.." çağrısı yaptı. Siyasi partilerimizin geleceğini ve kaderini, Kürt imtihanını belirleyecek.. Milletimiz, siyaset kurumundan, bürokratik seçkinlerin sultasına son verecek, Kürt meselesini, din devlet gerilimini çözecek bir yeni anayasa yapmasını istiyor.
Milli mutabakat anlamına gelecek yeni anayasayı, iktidar ve muhalefetin el ele vererek yapmaları gerekiyor. Milletimizin gözü önünde, tarihin şahitliğinde MHP ile BDP, iki karşıt kutup olarak uzlaşmaya soğuk durmaları geleceklerini belirleyecek.. Bu yanlış tavrı sürdürmeleri halinde siyasi tarihin çöp sepetini boylayacaklar. Türkiye bu sorunlarda boğulursa, acılar artarak büyürse, bunun sorumluluğu altından ne MHP kalkabilir, ne de BDP.
Muş kutbunun oluşması için tüm sorunların çözülmesi lazım.. Sorunlar ancak Türkiye bütünlüğü içinde çözülebilir. Her türlü etnik, dini, mezhebi farklılıklar, kardeşlikle, dostlukla, uzlaşmayla ve barışla milli iradeyi çelikleştirecek ve tüm sorunlar çözülecek.
Hz.Musa?nın kızıl denizi aştığı gibi, Kur?an kardeşliği sayesinde kanı aşacağız, tüm acılar dinecek..
Müslümanlar, kanı aşacak, İslam dünyasının beklediği birlik çağrısını yapacak..
Mustafa Yürekli - Haber 7
mustafayurekli@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.