Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Erbakan'ın 'montaj' ses savunması


Mustafa Yürekli, Necmettin Erbakan'ın 12 Eylül askeri mahkemesinde yaptığı savunmanın ilginç ayrıntılarını kaleme aldı.

Bir yılı aşkın bir sürede, Türkiye'nin yakın siyasi tarihini, Milli Görüş hareketini ve Ord. Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın mücadelesini anlatan dokuz bölümlük bir belgesel hazırladım. Bu çalışmada yüzlerce kitap taradım; elimden binlerce fotoğraf, onlarca saatlik video görüntüsü geçti. Murat Demirkan'ın özel çabalarıyla elde ettiğimiz, rahmetli Erbakan'ın 12 Eylül askeri mahkemesindeki savunması videosu ise en ilginç olanı. Erbakan'ın MSP Genel Başkanı olarak, savcılığın montaj seslere dayalı suçlamalarını çürütmek için yaptığı savunmaya bakınca, tarihin tekerrür ettiğini, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a oynanan oyunun 30 yıl önce Erbakan'a da oynandığını gördüm.

Montaj kasetlerle suçlanan Erbakan, 12 Eylül askeri mahkemesindeki savunmasında, NATO'nun, darbeden bir yıl sonra, 1981 yılında, Paris'te yaptığı Dünya Ses Araştırıcıları Toplantısı'nın zabıt notlarını sunuyor. Türkiye'yi temsil eden ODTÜ Elektronik Bölümü'nden Prof. Dr. Doğan Solakoğlu, sıcağı sıcağına sözkonusu toplantının zabıtlarını özetleyen ve değerlendiren bir makale yazmış. Erbakan, askeri mahkemedeki duruşmada, bir akademisyen, bir profesör olarak, "Ses, çeşitli frekansların bileşimidir." deyip ses olgusunu anlatmaya başlıyor ve sözkonusu makaleye de gönderme yapıyor. Erbakan, insan sesinin nasıl kayıt edildiğini, sonra onun nasıl okunabildiğini bilimsel olarak anlattıktan sonra, bir ses kaydını alıp "Bunda şu kişi konuşmaktadır.." demenin, kayıttaki ses değiştirilebildiğinden, ilmen ve fennen mümkün olmadığını söylüyor.

Ses kayıt teknolojisindeki gelişmeleri anlatırken, mekanik ve manyetik montaj sistemlerinin inceliklerini açıklıyor tek tek. İlginç olan da, hazırlattığı bir kaseti mahkemeye sunması; o kasette, kendi sesinden "Türkiye ağır sanayiyle kalkınır. Montaj sanayiyle dışarıya bağlanır." sözünün, montajla değiştirilip tam tersi düşünceyi ifade eden bir söz haline getirildiğini söylüyor. Erbakan, sadece siyasi rakiplerin değil, partililerin de sahte kaset hazırladığını anlatıyor, savunmasında. Adayların, genel merkeze gelip konuşma yapmasını istediklerini, imkansız olduğunu söyleyince, hazırladıkları metinleri bir stüdyoda kendi sesinden kaset yaptırıp memleketlerine götürdüklerini söylüyor. İlmi kitaplarda, soğuk savaş döneminde Reagen'ın sesinden komünizm propagandası yapan kasetlerin, Brejnev'in sesinden de kapitalizm propagandası yapan kasetlerin üretilip dağıtıldığının yazdığını belirtiyor. Kayıt edicinin devir sayısını arttırınca sesin de değiştiğini hatırlatıyor. "Ses, parmak izi değildir." diyor.

Erbakan, savunmasında, ses edisyonuna da değiniyor; ekolayzırların, 300, hatta 500 düğmeyle mikserlerin, do sesini re sesine dönüştürülebilecek kadar geliştiğini, istenilen herhangi bir sesin belli bir kişinin sesine benzetilebildiğini, elektronik ortamda programlanarak ses üretildiğini ve buna sentetik (yapay) ses denildiğini söylüyor. "NATO'nun Paris'tki toplantısında davulun sesiden Maria Callas'ın aryası dinletilmiştir." diyor. 1950'de New York'da Dünya Sentetik Ses Fuarında yapılan gösteride bir bayanın gürültü çıkararak bir müzik parçasını izleyicilere dinlettiğini anlatıyor. "Piyanoda do tuşuna basınca do sesi çıkar. Kadın gürültü yaparak elektronik teçhizatla bir müzik eserini dinletebilmektedir. Bugün bu teknoloji evlere kadar inmiştir." diyor..

Türkiye'de tarih tekerrür ediyor. Evet ama oynanan oyun hep aynı: Oysa Erbakan'ın savunması, montaj ses gerçeğini ortaya koydu, savcılığın bütün iddiaları temelsiz kaldı ve o berat etti. Ses, parmak izi değil ve mahkemede delil olamıyor, bu bütün dünyada biliniyor. Ama Türkiye'de oyun kuranlar, bu ucuz karalama tekniğini kullanmayı sürdürüyor. Halkı ahmak yerine koyuyor. Çok yazık!

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.