Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Medeniyet Yenileme Bilinci: Mehmet Zahit Kotku .

İslam alimi ve Allah dostu Mehmet Zahit Kotku (1897-1980) Nakşibendî-Hâlidî şeyhlerindendir.

Mehmet Zahit Kotku, medya ve akademi dünyasında, kültür sanat alanında; bürokrasi, ekonomi ve politikada etkileri hala devam eden Cumhuriyet dönemi İslam alimlerindendir.

Yetiştirdiği devlet adamları, içeride ve dışarıda bir çok engelleme girişimine rağmen ülkemizin bugünlere sağ salim gelmesinde önemli roller aldı..

Bu yazıda Mehmet Zahit Kotku’nun hizmetlerini merkeze alarak çağ okuması yapacağım..

******

Mehmet Zahit Kotku, 1897 yılında Bursa’da dünyaya geldi. Annesini üç yaşında kaybetmişti. 

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yetişti, ikinci yarısında hizmet etti.

Ülkenin geleceğini şekillendiren tasarruflarda bulundu.

Mehmet Zahit Kotku, Birinci Dünya Savaşı gazilerindendi. Savaşa katılan Osmanlı ordusunda askerdi. Birinci Dünya Savaşı nedeniyle 18 yaşında askere çağrılmış, Suriye cephesinde uzun yıllar askerlik yapmıştır. Ağabeyi Ahmet Şakir Efendi de Kudüs ve Çanakkale cephelerinde savaştıktan sonra 28 yaşında cephede hastalanarak şehit oldu.

İstanbul’da medreselerde Osmanlının yetiştirdiği son ulema kuşağından İslami İlimler dersi aldı. Ehl-i Sünnet ve’l Caamat alimleri arasına katıldı.

Gümüşhanevi Dergahında Ömer Ziyaüddin ed-Dağıstanî'nin öğrencisi oldu.

Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasından sonra Bursa'ya döndü ve 1952 yılına kadar orada kaldı. Bursa’da manevi bakımdan kendini yetiştirecek hizmetlerde bulundu..

1952 yılı Aralık ayında Gümüşhanevî Dergâhı’ndan arkadaşı Abdülaziz Bekkine’nin vefatı üzerine görevi onun vazife yaptığı Zeyrek’teki Ümmü Gülsüm Mescidi’ne nakledildi. Bu mescidin istimlâki söz konusu olunca Fatih İskenderpaşa Camii’ne tayin edildi (1958). Vefatına kadar bu camide görevini sürdürdü. 

1980’de vefat ettiğinde ardında pek çok eser, binlerce öğrenci bıraktı.

*******

13 Kasım 1980’de İstanbul’da vefat etmişti.

Mehmet Zahid Kotku'nun vefatının üzerinden kırk yıl geçti.

Cenaze namazı 14 Kasım’da Süleymaniye Camii’nde kılındıktan sonra Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi hazîresine defnedildi.

O vefat ettiğinde 12 Eylül 1980 askeri darbesi henüz yapılmıştı; iki ay olmuştu daha. Süleymaniye Cami’nde muhteşem bir cemaat cenaze namazını kıldı.

Bakanlar kurulu kararıyla da bulunduğu Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi hazîresine defnedildi..

Oysa Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Recai Kutan ve pek çok zevat tutuklanmıştı. Ceza evine çevrilen Kirazlıdere Dil Okulu’nda Lütfi Doğan’ın arkasında beş vakit namaz kılıyor ve Ramizül Ehadis derslerini dinliyordu..

Fakat Turgut Özal ve pek çok zevat hala devletin üst kademelerinde görev yapıyordu..

*******

Bıraktığı Gümüşhane Dergahı postnişinliğine geçen Prof.Dr.Mahmud Esad Coşan, Diyanet İslam Ansiklopedisi’nde, hocası Mehmet Zahit Kotku maddesini yazdı.

Bu madde, en yetkin metinlerdendir.

Hizmetlerini kısaca şöyle anlatmış:

“Mehmet Zahit Kotku, insan eğitimini esas almış, kendini fertlerin iç dünyalarının zenginleştirilmesine adamıştı.

Görev yaptığı camilerde her pazar ikindi namazının ardından Râmûzü’l-Eḥâdîs̱ dersleri vermiş, cuma vaazları ve önemli günlerdeki konuşmaları yanında özel sohbetleriyle de halkı eğitmeye çalışmıştır.

Vaaz ve sohbetlerinde dinî konuların yanı sıra ülkenin ekonomik, politik, kültürel ve sosyal problemleriyle ilgili görüşlerini de ifade etmiş, bu tavrıyla bilhassa üniversite öğrencileri üzerinde etkili olmuştur.

Eğitim ve yardımlaşma amaçlı bazı vakıflar onun tavsiyesi üzerine kurulmuş, ayrıca birçok hayır kurumunun tesisine vesile olmuştur.”

*******

Vefatının 25. yılında “Hocaefendi: Mehmet Zahit Kotku.”  belgeselini yapma şerefine nail olmuştum.

“Hocaefendi: Mehmet Zahit Kotku.”  belgeseli vesileyle kitaplarını okumuş, vaazlarını dinlemiş ve ilk kuşak talebeleriyle konuşma imkanı bulmuştum.

Onu anlamaya ve anlatmaya çalıştım.

Bu belgesel, Kanal 7 ve Ülke Tv ekranlarında defalarca seyircisiyle buluştu..

Mehmet Zahid Kotku Hocaefendi’nin davası, hayatı ve mücadelesini son on beş yıl boyunca inceledim; çeşitli akademisyenlerle konuştum, birkaç yazı yazdım ve üzerinde düşündüm..

Birkaç tespitimi bu yazıda paylaşmak istiyorum..

*******

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, yirminci yüzyılın ikinci yarısında, 1952’de New York’ta BM kurulduktan sonra, çift kutuplu bir dünya sistemi kuruldu. Türkiye, bir ulus devlet olarak BM ve NATO’ya katıldı.

1950 – 1990 arası kırk yıllık süreçte Türkiye sağ sol kutuplaşmasından geçti.. Sözkonusu gerginlik ve çatışmaların hazırladığı ortamda darbeler gerçekleşti.

Mehmet Zahid Kotku Hocaefendi, 1958’de tayin edildiği Fatih İskenderpaşa Camii’nde 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbe süreçlerinin dışında kaldı.

ABD ve Batı’nın sözkonusu yıkıcı etkisinden kurtulmanın yolunu; bilimde ve teknolojide atılım, kalkınma, adalet ve bağımsızlık olarak gösterdiği için Türkiye 1990 sonrası küreselleşme döneminde, çevresinde yetişen üniversite öğrencilerinin devlet kademelerinde gösterdiği gayretle güç toplama sürecine girebildi.

********

Rahmetli Prof.Dr.Mahmud Esad Coşan Hoca’nın Mehmet Zahid Kotku Hocaefendi’nin hizmetine ilişkin ‘ülkenin ekonomik, politik, kültürel ve sosyal problemleriyle ilgili görüşlerini de ifade etmiş, bu tavrıyla bilhassa üniversite öğrencileri üzerinde etkili olmuştur’ tespitini birkaç cümleyle açmak istiyorum..

********

Önce politik olarak şu tespiti yapalım: Bilimle uğraşması gereken ülkenin geleceği nesiller, aşırı politize edilip politika bataklığına çekilmiş, İsmet Özel’in Waldo Sen Neden Burada Değilsin kitabında yaptığı tespitle dönemi özetleyecek olursak ‘mezarı boylamayanlar ya akıl hastanesine ya da hapisheneye kapatılmış’tır; birkaç kuşak darbelere kurban edilmiştir.

Kotku Hocaefendi’nin çevresindeki ‘üniversite öğrencileri’ 1990 sonrasında Türkiye’yi yönetmiştir; içeride ve dışarıda pek çok engellemeye rağmen devleti sırtlanıp götürecek kadro bu öğrenciler arasından çıkmıştır.

Vatan, devlet, millet, din ve medeniyet esastır, süreklilik vardır; değişmez, yenilenir.. İktidar, rejim ve politikalar değişendir, dönemin koşullarına göre belirlenir. Siyasette emanet, ehliyet, adalet, meşruiyet, şura ve rıza esastır. Bu prensipleri, Kotku Hocaefendi’nin sayesinde Osmanlı ulemasından tevarüs edebildik..

Kotku Hocaefendi’nin kazandırdığı politik bilinçle Erbakan, Türkeş ve Edibali 1991 ittifakını kotarmıştır. 28 Şubat darbesinde belli oranda ezilip sindirilse de milletin beli kırılamamış, milli kadrolar 2002’de iktidarı omuzlamıştır. Dolayısıyla müdahaleler, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016’da milletin desteğiyle püskürtülebilmiştir.

Bugün Türkiye bölgesel güç olmaktan küresel güç haline gelmeye doğru ilerlemektedir. İslam devletlerinin birleşip aralarında sinerji oluşturmalarını tavsiye etmiştir sohbetlerinde.

Bugün bu çizgide ilerleyen Türkiye, Afrika ve Asya’dan aldığı destekle AB’de daha dik durmaya çalışmaktadır..

*******

Ekonomik olarak şu tespiti yapalım: Kotku Hocaefendi, tüketim ekonomisine karşı üretim ekonomisini önermiştir. Bursa Sanat Okulu mezunudur, sanayileşmenin önemini bilmektedir. Dolayısıyla vaazlarında binalara ve otomobillere bağlanan milli servete üzülüp fabrika kurmaya ve üretime geçmeye teşvik etmiştir.

Kotku Hocaefendi’nin İskenderpaşa Caminde ders ve vaazını dinleyenler arasında akademisyen ve öğrenciler, özellikle İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi ağırlığı teşkil ediyordu.

Türkiye’nin sanayileşmesinde, özellikle savunma sanayinin kurulup gelişmesinde, İHA, SİHA, helikopter, uçak, tank, gemi üretiminde onun yönlendirmeleri ve manevi desteği vardır.

Prof.Dr. Necmettin Erbakan akademik çalışma yaparken Almanya’ya gidip en büyük, en gelişmiş fabrikaları incelediğini görüyoruz onun. Pancar motorları üreten Gümüş Motor fabrikası, onun öncülüğünde kurulmuştur. Yine 1960’ta Recai Kutan GAP projesine başlarken, Kotku Hocaefendi, ta Diyarbakır’a gidip çalışmaları incelemiş, barajları yapacak kadroyu uyarmış ve dua etmiştir.

*********

Sosyal ve kültürel olarak da olarak şu tespiti yapalım: İslam ülkesini bir bütün görmüştür ve göstermiştir; Afrika’ya açılmayla başlayan, 1990 sonrasında Asya’ya da açılan Türkiye küresel bir vizyon haline gelmektedir.

İslam milletinin, büyük aklı ve yenilenme bilinci olan Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat anlayışının küresel ölçekte canlanışında onun da katkısı vardır. İslami ilimleri ihya ve üniversiteleri Avrupa merkezlilikten kurtarma üniversitelere dönük bilinen önemli paradigmalarıydı.  İlim, iman, güzel ahlak ve çalışma, insanımızı yenileyecekti. Yeni insan da erdem ve adaletle toplumu, devleti ve medeniyeti canlandırıp yenileyecekti.

Vefatının kırkıncı yılında Mehmet Zahid Kotku Hocaefendi’yi muhbbet, hayranlık ve rahmetle anıyorum. Nur içinde yatsın.

haber7.com / yazının devamı..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.