Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Merkez bankaları eksen değiştiriyor

Merkez bankaları eksen değiştiriyor

Küresel merkez bankaları para politikalarını değiştirmede son kerteye geldi. ABD, Avrupa ve Japonya; içinde Türkiye’nin de olduğu doğunun yürüttüğü genişlemeci politikalara doğru koşuyor.

Öncelikle ABD Merkez Bankası FED’in, Şubat ayı itibariyle yeni bir politika kanalına gireceği bilgisini vereyim. Faiz artışında hız kesen FED, kilometreyi 75 baz puandan 25’e kadar düşürdü... Çünkü resesyonda faiz artırmanın yanlış olduğunu daha yeni yeni anladı.

Muhtemelen Mart toplantısında faizi sabitleyecek olan FED, istihdam verileriyle birlikte ikinci çeyrekten itibaren faiz indirimlerine başlayacak ve para politikasında 180 derecelik bir dönüş yapacak.

Küresel resesyon ile birlikte enflasyonun zayıflamasıyla faiz indirimlerine birkaç ay içerisinde başlama ihtimali bulunan FED’in henüz tam olarak göstermediği faiz indirimleri yapacağını aslında; düşen enflasyon, yükselen pay piyasaları, artan konut satışları ve olumlu şirket bilançoları doğruluyor.

Özetle, 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 2,9 büyüyen ABD ekonomisini 2023 yılı için yüzde 5’lere taşımaya çalışan FED, sanki seri faiz indirimlerini şimdiden cebine koymuş durumda. Banka, diğer eyalet merkez banka başkanlarını ikna edebilirse genişleme politikaları hemen devreye girecek.

Türkiye dahil ikincil piyasa ülkelerini yakından ilgilendiren FED politikalarını, bu hafta açıklanacak ekonomik veriler daha fazla belirginleştirecek… ADP özel sektör istihdam verileri, ISM imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi PMI, fabrika ve dayanıklı mal siparişleri ile işsizlik datası ABD tarafındaki manzarayı ortaya koyacak.

FED’in para politikaları netleşirken Avrupa da sıkılaştırıcı politikalarını gevşetmek için ABD’yi bekliyor. Avrupa Merkez Bankası ECB, Şubat ayı faiz toplantısından sonra büyüme bazlı ekonomik uygulamalara geçmek için gün sayıyor. Hâlen enerji krizi yaşayan Avrupa’da doğalgaz ve elektrik fiyatlarının yüzde 80’in üzerinde gerilemesi ve enflasyona yapılan baskı, genişleme politikalarında ECB’nin elini kuvvetlendiriyor.

Türkiye’miz ise genişlemeci politika uygulamalarında son derece mahir ve diğer merkez bankalarına ders verir nitelikte. Kur korumalı mevduat (KKM) enstrümanıyla kur artışını dizginleyen, para ve maliye politikalarıyla enflasyonun yönünü aşağıya çeviren Türkiye, üretimi, ihracatı ve istihdamı artırmayı öne alıp kaliteli büyümede (GSYH) gücüne güç katıyor.

KKM’yi yeni uygulamalarla tahkim eden Merkez Bankası (TCMB), enstrümanda yüzde 12’lik faiz üst sınırını kaldırdı. Ardından yurt dışından gelen fon kaynağını teşvik etmek üzere dövize ödenecek TL dönüşüm desteğini yüzde 2 şeklinde yeniledi. Diğer taraftan sanayinin daha fazla üretir hâle gelmesi için elektrik tavan fiyatı indirildi ve Şubat ayı itibariyle elektrik fiyatlarının yüzde 12 oranında düşürülmesi programa bağlandı.

Türkiye’nin şu anda ekonomide en önemli sorunu enflasyon ve enerji ağırlıklı ithalat büyümesi. Yani enerji hariç ithalata bakıldığında, dış ticaret fazlası veren bir ülke konumundayız. Meselâ 2022 yılındaki 50 milyar dolarlık enerji faturasındaki artış ithalat büyümesinin baş etkenlerinden.

Demek istediğim; Türkiye’nin doğalgaz ve petrol transferinde merkez ülke olması ve yurtiçinde yeni enerji kaynaklarının bu yıldan itibaren kullanılır hâle gelmesi cari dengenin normalleşmesiyle kurdaki düşüşü sağlayacak, fiyat istikrarı ve ekonomideki iyimser seyir daha fazlalaşacak.

Malumunuz ekonominin sağlıklı ve güçlü olması; cari dengenin fazla vermesi, fiyat istikrarı ve enflasyonun tek hâneli rakamlarda seyriyle mümkün oluyor.

Söz konusu minvalde resmi rakamlara bir göz atalım…

Enflasyonda 2022 Aralık ayı itibariyle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 64,27. TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmini yıllık ortalama veya orta nokta yüzde 22,3. Enflasyondaki tahmin aralığı yüzde 17,8 – 26,9. Öngörüye göre Haziran’da yani 5 ay sonra enflasyon (TÜFE) yüzde 30’a inerken gıda fiyatları da yüzde 22 gerileyecek.

2024 yılı için de TCMB’nin enflasyon öngörüsünü paylaşayım. TCMB’ye göre 2024 yılı için enflasyonda orta nokta yüzde 8,8. Enflasyondaki tahmin aralığı yüzde 4 – 13,8.

TCMB’nin öngörüleri, 2023 – 2025 Orta Vadeli Program ve piyasa beklentileriyle paralellik oluşturmasa da mümkün olmayan bir durum arzetmiyor. 2022 yılında büyüme (GSYH) dahil birçok ekonomik datanın piyasa beklentilerinden daha iyimser geldiğini hatırlatmak isterim.

Zira enflasyon düşüyor mu, düşüyor. Kurda aşırı dalgalanmalar engellendi mi, evet. Makro ve öncü ekonomik datalar ekonominin iyi yolda olduğunu gösteriyor mu, tabii ki. Dolayısıyla sorunlar olsa da biraz daha gösterilecek gayretler, TCMB tahminlerini fazlasıyla tablolara yansıtmaya yetecek diye düşünüyorum.

TCMB’nin de mevcut duruma göre projeksiyon yaptığını tahmin ediyorum... Şöyle ki: TCMB Para Politikası Kurulu’nun (PPK) son toplantı metninde, önceki aylarda yer verdiği “mevcut politika faizi seviyesinin yeterli olduğu” yolundaki ifadesinin 2023 Ocak ayı toplantısı metnine alınmadığı gözleniyor. Aslında bu mesaj bile TCMB’de faiz indirimlerinin yaklaştığını haber veriyor.

Seçimlere, diğer iç ve dış risklere rağmen Türkiye’nin ekonomide doğru, sürdürülebilir ve etkin bir patikaya girdiğini şimdiden söyleyebilirim.

…………………

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi