Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Cümle âlem enflasyon potasında

Cümle âlem enflasyon potasında

Tüm ülkelerde durum aynı. Parasal genişlemeyle birlikte ortaya çıkan ekonomik toparlanma yüksek enflasyon doğurdu. ABD'de Amerikan Kurtarma Planı, Avrupa'da parasal gevşeme, Çin'de bitmeyen devlet sübvansiyonları ekonomileri iyice ısındırdı. Bizde de öyle!

Enflasyon koptu gidiyor… Merkez bankalarının para musluklarını sıkma eğilimlerine rağmen yükselen taleple artan sanayi üretimleri, buna bağlı GSYH büyümeleri enflasyona çanak tutuyor. Kurtarma planları, parasal genişlemeler belki işsizliğe nispeten çare oluyor ama fiyat artışları günü gününü tutmuyor.

Dünya henüz kovid öncesi istihdam oranlarına ulaşılamasa da kuraklığa bağlı rekolte kaybı, durdurulamayan emtia fiyat artışları, fiyat artışı beklentileriyle stoka çalışma ve satın almalarla stokları artırma enflasyondaki yükselişin ana omurgaları gibi. Özellikle de gıdada.

Ancak küresel anlamda sanki 3’üncü çeyrekle birlikte enflasyonla mücadelede sanayi üretimi ve GSYH büyümeleri devreye girmiş. Nasıl mı, anlatalım…

***

ABD imalat sanayi üretimi, motorlu taşıt ve parçaları üretiminde yüzde 7’lik bir düşüş gösterdi. Sebebi çip arzında yaşanan sıkıntılar. Söz konusu olumsuz gibi görünen olay, bardağın dolu tarafına bakıldığında aslında enflasyonun yükselmesine ket vurmuş gibi. ABD’nin sanayi üretimi, yıllıkta yüzde 4,3 pozitif olmasına karşılık Eylül’de aylıktaki yüzde 1,3’lük azalış bir bakıma enflasyona fren mesabesinde olmuş.

Başı gayrimenkul sektörüyle dertte olan Çin’de de enerji açığı, büyüme çarkını negatif etkilemese ülkede enflasyon taht kuracak. Yıllık yüzde 10 enflasyonu aşan Çin, daha bugünden 26 yılın en yüksek fiyat artışlarını artan hanesine yazdırmış. Şimdi sanayi üretimi ve büyüme ile enflasyona ayak diremek niyetinde. Yani Çin bu yıl yüzde 8 büyümek istiyor istemesine de enflasyondan korkuyor.

ABD ile Çin enflasyonla yoğrulurken Euro Bölgesi de mutsuz. Ekim 2021’e göre bölge son 13 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Yıllık yüzde 4,1, Avrupa Birliği’nde (AB) ise yüzde 5’i geçmiş. Yani Avrupa yakın zamanda böyle enflasyon görmemiş. Sanayi üretimlerinin küçük dahi düşmesini sevinçle karşılayan Avrupa, sanayi üretimi ve GSYH büyümesini, enflasyona karşı nasıl kullanacağının hesaplarını yapıyor.

***

ABD – Çin – Avrupa üçgeninde enflasyon havaları çalarken Türkiye ne yapıyor, diye sorulacak tabii…

Enflasyonda durma yok. Ekim ayı tüketici enflasyonu yüzde 19,58 idi. Manşeti yukarı tetikleyen üretici enflasyonu ise yüzde 46,31. Kasım ayı enflasyonu geçmişten farklı olmaz. Zaten TCMB anketinden yılsonu enflasyon tahmini medyan yüzde 19,31 çıktı. Demek ki kısa vadede yüzde 19’luk oran enflasyonun pivotu durumunda.

Türkiye’de fiyat artışlarında, diğer dünya ülkeleri gibi sanayi üretimleri ve GSYH büyümeleriyle yavaşlatma gibi bir eğilim söz konusu mu, diye soralım.

Bizim indikatörlere bakıldığında dünya ile aynı fotoğraf ortaya çıkıyor.

Meselâ sanayi üretimi Eylül’de beklentinin altında kalarak aylık yüzde 1,5 daralmış, yıllık bazda yüzde 8,9 oranında artmış. Piyasanın beklentisi yıllıkta yüzde 10’un üzerinde geziniyor. Aylık bazda, dayanıklı mallar hariç tüm ana sanayi grupları düşüş kaydetmiş, 3 aylık ortalamalar ise tüm ana sanayi gruplarında güç kaybına uğramış.

***

Ana sektörler analiz edildiğinde, çip kıtlığı öncülüğünde özellikle tedarik zincirlerindeki zorluklar ve yüksek maliyetler, Türk Lirası’ndaki değer kayıpları ile emtia fiyatlarının artışı imalat sektörünü baskıladığı gözleniyor.

Neticede sanayi üretiminin, 3’üncü çeyrekte ekonomik büyümenin yüksek tek haneli ya da düşük çift haneli seviyelerde gerçekleşebileceğini işaret ettiği öngörülebilir, diye düşünüyorum. Söz konusu bilgiler ışığında piyasanın 3’üncü çeyrek büyüme tahmini yüzde 9,9’lar seviyesinde görüntü verse de 4’üncü çeyreğin 3’üncü çeyreğe göre sanayi üretimi ve GSYH’de daha atak olacağı kanaatini taşıyorum.

Malumunuz 3’üncü çeyrek GSYH verileri 30 Kasım’da, yine sanayi üretiminin Ekim verisi 13 Aralık’ta açıklanmış olacak.

Enflasyonu baskılamada kurdaki son artışların etkili olacağı ve iç talepte görülebilecek daralmaların bu katkıya destek verebileceği söylenebilir. Sadece Türkiye’nin dünyadan ayrılan tarafı aylık çekilmelere rağmen oluşan boşluk bir dahaki ayda rahatlıkla izale edilebiliyor. Nitekim sanayi üretimindeki artışa ihracat tarafının desteklediğini unutmamak lazım.

Son söz; dünya enflasyon potası içinde kaynıyor… Kurda son dönemdeki artışların enflasyon beklentilerini yukarı çektiği tartışılmaz ama TCMB’nin faiz indirmeye devam edeceğini de bir kenara yazalım.

analizgazetesi.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi