Davos olayı ne menem şey!
Davos olayı ne menem şey!
117 ülkeden 3 bin iş insanı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu "Uyumlu ve sürdürülebilir bir dünyanın tarafları" ana temasıyla Davos Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) bir araya geldi.
WEF, İsviçre Davos’ta 50’nci toplantısını yapıyor. Bu zamana kadarki toplantılarda bazı konulara çözüm yolu açılsa da, birçok mesele çözümsüzlükte zirve yaptı.
Hatırlayalım…
Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıl önce 29 Ocak 2009 tarihinde “One minute” çıkışı belki 50 yıllık toplantılarda iz bırakan en önemli olaylar arasında yer aldı. Erdoğan, Davos’taki panelde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in Gazze saldırılarını meşrulaştıran sözleri karşısında tepkisini meşhur “One minute” sözleriyle gösterdi ve “Bir daha da bu Davos’a gelmem. Davos benim için bitmiştir” diyerek paneli terk etti. Aradan 11 yıl geçmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki bu çıkışı hâlâ konuşulmaya devam ediyor.
Olayın cemaziyel âhirine bakalım… Filistin sorunu çözüldü mü, hayır… İsrail-Filistin sorunu artan bir ivme ile bugün daha içinden çıkılmaz bir hâl almış durumda.
***
Bu yılki 50’nci Davos zirvesinde program belli ama dünyanın açık veya kapalı ortamlarda konuşacağı konular; kanaatimce Doğu Akdeniz’de enerji paylaşım mücadelesi, Asya’ya kayan ekonomik güç, korumacılık, küresel durgunluk, merkez bankalarının yürüttüğü düşük veya negatif faiz politikaları ile kur savaşları olacak...
Geçen yılki Davos toplantılarında “küreselleşme ve sanayi 4.0” sorunları tartışılmıştı… Bugün bu sorunlar ağırlığını daha da artırmış görünüyor. Açıkçası, hedefi dünyayı iyileştirmek olan WEF’ten 49 yıldır elle tutulur bir iyileştirme gelmediği gibi küresel sorunları daha da artırdığını söylersek yanlış bir ifade kullanmış olmayız.
Zirâ, Davos bağlayıcılığı olmayan sorun çözme yeri değil ama WEF’in dünya düzenini bozanların bir araya geldiği bir aile fotoğrafı vermekten geri durmadığı gerçeğini de 50 yıldır yaşıyoruz. Ayrıca günümüzde de verilen fotoğraflı mesajlara dikkat etmek lâzım diye düşünüyorum.
***
Konunun açıklığa kavuşması için WEF ile ilgili bir ayrıntıdan söz edeyim. Dünya Ekonomik Forumu’na yani WEF’e üye olabilmek için kişi başı yıllık en az 60 bin dolar parayı gözden çıkarmalısınız. Bu da yetmiyor. Her yıl Davos’a gidebilmek için yine kişi başı 27 bin dolar ekstra ücret ödemeniz gerekiyor.
Üyelik için en az 60 bin dolar dedim, değil mi? Peki minimum 60 bin dolar ise maksimum üyelik aidatı nedir, diye soracaksınız… Cevaplayayım… 600 bin dolar… Yani sıradan değil de elit üye olabilmek için 600 bin dolar üyeliği kabul edeceksiniz ve gizli veya açık elitlerin katılabildiği toplantıları takip edebileceksiniz ve orada söz hakkınız olacak…
Bir çok insan gibi 60 bin dolar artı üzerine 27 bin dolar daha koyarak 87 bin doları WEF’e bayılırsanız sıradan bir üye olarak Davos’a ancak turistik gezi yapmış olursunuz. Diğer taraftan sıradan veya elit altı üyeler, istese de istemese de WEF’in faaliyetlerini destekleyen ki bunların çoğu bilinmiyor yaklaşık 1000 şirkete tamamen bağımlı olduğunu da unutmasın.
***
ABD Başkanı Donald Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsviçre Başkanı Simonetta Sommaruga, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis Davos’ta… IMF başta küresel merkez bankaların başkanları, büyük banka ve fonların temsilcileri, dev sermayedarlar hep orada… İsmini yazmakta bana zul gelenler de bu toplantılarda. Türkiye’den de bakanlıklar nezdinde katılım var.
Davos’ta dünyanın birbirini dinleme, anlama veya anlamaya çalışma yeri olduğu konusunda görünürde bir fikir birliği görüntüsü olsa da insanlık için iş yapma noktasında belirsizlikler hat safhada. Orada herkes hem cinsleriyle arkadaşlık ederken işlerini kendi aralarında halletme yolunu tercih ediyor, hasretlik gideriyor.
Maamafih bu yıl da katılımcılar; Davos’ta gelir dağılımı eşitsizliği, siyasi kutuplaşma, çevre, iklim krizi, küresel ekonomi, kapitalizm, para politikaları, merkez bankalarının negatif faiz uygulamaları, sürdürülebilir kalkınma, teknoloji, endüstri 4.0, ticarette korumacılık gibi konularda görüş alışverişinde bulunacaklar ama…
Neticede “jeopolitiğin ötesinde” dünyada adil ekonomik düzen kurulabilecek mi? Sürdürülebilir sağlıklı gelecek nasıl oluşturulacak? İnsanoğlu teknolojiyi kendi iyiliği için mi yoksa kendini yok etmek için mi kullanacak? İstihdamda ve çalışma hayatında iyileşmeler gerçekleştirilebilecek mi?
İşte buna benzer birçok konu Davos’ta 400’den fazla toplantı ve panelde tartışılacak ama yine hiç bir işe yaramayacak!.. Ahkâm kesenler, meydan okuyanlar, insan düşmanları kendi menfaatleri üzerinde dünyayı oyalamaya devam edecekler. Bir de çekinmeden biz buradayız diye fotoğraf verecekler!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.