Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Girişimciliğin temeli fikre saygı

Girişimciliğin temeli fikre saygı

Ekonominin arz-talep ilişkisi olduğunu bilmeyen yok. Ancak arz ile talebin girişimcilik kaynaklı olduğunu, girişimler olmadan ekonomiden bahsedilemeyeceğini bilen çok az sayıda insan var.

Eski tabirle müteşebbislik aslında karakter ve prensiplikle yoğrulmuş bir bakıma milletlere, ülkelere liderlik eden hayat tarzı.

Peki, her insan girişimci olabilir mi?

Soruyu cevaplamak o kadar da zor değil.

İnsan Yaradan’ın bahşettiği baskın bir kabiliyetle dünyaya gelir. Kabiliyet o kişinin toplumdaki üretici kimliğini ortaya koyar. İşte insan için önemli olan hayat çizgisinde kendini iyi tanımak ve bu yolda iyi eğitimle ısrarla yürüyebilmek.

***

Sorunun cevabına gelince… Girişimcilik hem sanat hem de zenaattır. Çok küçük bir girişim bazen yüksek katma değer oluşturabilirken, yıllar alan bir girişim süreci katma değerde zayıf kalabilir.

Müteşebbislikte ilk akla gelenin finans veya sermaye olduğu zannedilir. Kesinlikle bu yanlış düşünce. Nice icatlar küçük ve o gün için hayal sayılabilecek fikirlerden neşet ettiği apaçık ortada.

Asıl zor olan; girişimciliği cesaret, akıl, zaman ve sabırla ilmek ilmek işleyebilmek ve sonunda sermaye ile buluşturup pratiğe dökebilmek…

***

Girişimcilikte marketing, ulusal ve uluslararası bağlantılar, profesyonel insan kaynağı ihtiyacı belki son noktada olması gerekenler. Dolayısıyla girişimin özü öncelikle hayal, fikir ve düşünce. Diğer taraftan girişimcilik tabanını geniş tutabilmenin yolu fikre saygı ve kabul edilebilirliği yeni fikir bağlantılarıyla yüksek tutabilmek.

Şayet girişimcinin önüne sermaye ve finans gibi imkansızlıklar öncelik olarak konursa ortada kullanacak fikir kalmaz, hayaller seraba döner. Böylece icadın, yeni buluşların önü tıkanmış olur. Maalesef yakın geçmişimizde yaşadığımız hal de belirttiğim olayın kendisinden başka bir şey değildi.

***

Bugün durum biraz daha farklı. Fikre yaklaşım daha olumlu. İşte bu noktada fikirleri işler hale getirecek bilimsel ve finansal kurum ve kuruluşlar ihtiyacı doğuyor.

Halen yaşadığımız ortamda girişimciye destek olacak kapılar mevcut mu?

Nispeten evet, ama patente ilginin arttığı, patent sayısının fazlalaştığı, girişim ile girişimcinin çığ gibi büyüdüğü, hele hele ekonominin sıcak paradan yatırım - üretim - ihracat - istihdama yöneldiği günümüzde bahsettiğim kuruluşlara daha fazla gereksinimin olduğu gerçeği yadsınamaz.

Oldukça gerilerden geldiğimiz risk sermayesi, diğer adıyla girişim sermayesi işte bunun için fevkalade önemli.

***

Nasıl mı, anlatalım…

Müteşebbislik sürecinin her aşamasında yer alan, sadece finans tarafı değil fikri yoğuran, şekillendiren, faydalı hale getiren envanterel bakış açılı profesyonel yönetici bir akla kesinlikle ihtiyaç var.

Bu kuruluşlar aynı zamanda; üretim ve müşteri odaklı, beklentileri karşılayan, kaliteden taviz vermeyen, stratejisi yüksek, paydaşlarına hizmet dağıtan güvenilir paydaşlar olmalı ki bizleri yüksek enflasyondan kurtaracak, ülkeyi kalkındıracak fikir ve hayallerin önü açılabilsin.

Mamafih fikrin hür ve güven ortamında yeşerdiği asla unutulmamalı. Zamanımızda başta ekonomi ve diğer alanlarda patent ve Ar-Ge’ye götürecek girişimler baş üstünde tutulmalı.

Velhasıl girişim ve girişimciye destek her kesim için görevlerin en büyüğü.

analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi