

Mehmet Yürekli
Basının Yaygın Ve Ulusalı
20.yüzyılda bu ülkede gazeteciliğin meslek sayılıp sayılmayacağı zaman zaman tartışma konusu oldu; bir başka ifade ile gazeteciliğin bir meslek oluşu tartışmalıydı. Bu yüzdendir ki yakın zamana kadar gazeteciliğin meslek olarak genel kabul gören bir tanımı yoktu.
Ancak 1998 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin hazırladığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde gazeteciliğin meslek olarak ayrıntılı tanımı yapıldı da sözkonusu tartışmalı durum ortadan kalktı..
Gazetecilik Mesleği
Söz konusu Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde gazetecilik mesleği şöyle tanımlanıyor:
“Düzenli bir şekilde, günlük yahut süreli bir yazılı, görüntülü, sesli, elektronik veya dijital basın ve yayın organında, kadrolu, sözleşmeli ya da telif karşılığı, haber alma, işleme, iletme veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar gazetecidir.”
- Yerel basının önemi
- Basının Yaygın Ve Ulusalı
- Güçsüz Yerel Basında İyi Gazeteciler Var
- Demokrasilerde Yerel Basının Önemi
- Yerel Basını Güçlendirmek
- Yerel gazetecilik ölmez
- Yerel basında da gazeteci yedi canlıdır
- Ova Ekin Dostları’ndan Adanapost’a 40 Yıllık Yayıncılık
- Gazeteci olmanın kıymetini bilmek lazım
- İyi yerel gazete nasıl çıkarılır?
- İletişim Hakkı ve Kötüye Kullanılması
- Adanapost, siyasal katılım ve yerel basının rolü
- Adana’nın sesi olmak
- Basının Yaygın Ve Ulusalı
- Basından medyaya
Ulusal Basın – Yerel Basın
Gazeteciliğin mesleği de açıklar boyutta bu genel tanımından sonra, özellikle yerel ve bölgesel basın ile yaygın basın konusunda yaşanan kavram kargaşasına da dikkat çekmek isterim: “Ulusal basın – yerel basın” tanımlamasının yapıldığına tanık oluyoruz.
Yönetim merkezi İstanbul’da olup, bütün Türkiye’ye dağıtımı yapılan gazetelere ulusal basın, deniliyor. Aynı şekilde, İstanbul merkezli, ama Türkiye’nin tümünde izlenen televizyonlar da ulusal televizyon diye anılıyor.
Belli bir bölgeye yayın yapanlara bölgesel, daha sınırlı bir alanda yayın yapanlara da yerel basın, yerel televizyon, yerel radyo deniyor.
Yerel basın kavramı yerli yerine oturuyor, ama ulusal basın tanımlaması kastedilen anlam ile örtüşmüyor.
Yaygın Basın
Yalnızca İstanbul merkezli gazetelere ve televizyonlara “ulusal” kavramını vermek akademik çevrelerce de yanlış bulunmakta; bunlara “yaygın basın” denilmesinin uygun olduğu kimi akademisyenlerce ifade edilmektedir. Ben de bu “yaygın basın” denilmesi gerektiği görüşünü savunuyorum.
Ulusal Basın
Yerel, bölgesel ve yaygın basının toplamı ulusal basını oluşturur.
Dolayısıyla bence de ‘ulusal basın’ kavramı, kapsamında ülkedeki büyük küçük bütün medya kuruluşlarını barındıran bir kavram olmalıdır.
Sonuçta, bir kez daha vurgulayalım; İstanbul merkezli, ama Türkiye’nin tümüne yayın yapan medya kuruluşlarına ‘ulusal basın’ yerine ‘yaygın basın’ demek daha doğrudur.
Mehmet Yürekli
Adana, 7 Kasım 2020

Adana Lezzet Festivali, Mutfak Kültürümüz ve Batılılaşma
13 Ekim 2025 Pazartesi 08:09Ferdi Tayfur Müzesi
14 Eylül 2025 Pazar 15:28‘Hoş geldin ey Kutlu Nebi!’
25 Ekim 2023 Çarşamba 00:50Dünya çapında bir alim: Prof. Dr. Hakkı Çiftçi
19 Ağustos 2025 Salı 09:29'Her Yanmış Yaprak, Bizim Elimizle Yeniden Yeşerecek'
02 Ağustos 2025 Cumartesi 11:03Adana’nın sesi olmak
05 Ekim 2024 Cumartesi 00:42Aileyi Onurlandıran Mezuniyet Töreni
13 Temmuz 2025 Pazar 00:48Bir Müslümanın Ayağına Diken Batsa
07 Mayıs 2025 Çarşamba 20:361 Mayıs
01 Mayıs 2025 Perşembe 11:53Çukurova’dan Doğu Akdeniz gözlemleri
22 Nisan 2025 Salı 16:16




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.