Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Güneş balçıkla sıvanmaz!

Güneş balçıkla sıvanmaz!

Kapasite kullanım oranları (KKO) küçük azalmalara rağmen güçlü seviyesini koruyor. Ocak 2022'de yüzde 77,6 olan KKO, aynı ayda mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak yüzde 78 seviyesinde gerçekleşti.

20 Ocak’tan itibaren başlayan elektrik kesintilerine rağmen Şubat KKO da hız kesmedi. İmalat sanayi genelinde KKO, bir önceki aya göre 1 puan azalarak yüzde 76,6 oldu. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO da 0,8 puan azalarak yüzde 77,2 seviyesinde kaldı.

KKO oranlarından anlaşılacağı üzere jeopolitik riskler ve pandeminin olumsuz etkileri Türkiye ekonomisindeki güçlü trendi durduramıyor. Mart’ta daha yüksek KKO oranları beklenebilir.

***

“Sanayi üretimi Ocak’ta beklentilerin altında kaldı ve düşük bir trende girdi” deniyor! İfadeler kesinlikle doğru bir yaklaşım değil. KKO oranları yüzde 50’lerin altına gelmediği sürece sanayi üretimi yüksek seviyelerini korur.

İşte Ocak rakamları… Sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle 2021 Ocak’ına göre yüzde 7,6 artış kaydetmiş. Yani yıllık bazda bakıldığında sanayi üretiminde herhangi bir esneme yok. Aralık 2021’de aylık yüzde 1,6, yıllık yüzde 14,4 yükselen sanayi üretimi Ocak’ta da pozitif tarafta güçlü seyrini sürdürüyor. Aylık bazda yüzde 2,4’lük gerileme sanayi üretiminin eksiye düştüğünü göstermez.

Niçin böyle diyorum, çünkü Ocak’ta da ana alt kalemler olan madencilik ve taşocakçılığının yüzde 8,3, imalat sektörünün yüzde 7,7 ve elektrik, gaz, buhar, iklimlendirme üretimi, dağıtımının yüzde 5,6 arttığı yani pozitif kaldığı yerde sanayi üretimi her zaman yüksekliğini muhafaza eder.

***

Ocak’ta bir önceki ay Aralık’a göre imalat sanayinin yüzde 3,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımının yüzde 1,6 azalmasına karşılık madencilik ve taşocakçılığının bir önceki aya göre yüzde 11,2 artmasını görmezden gelemeyiz.

Sanayi üretimindeki güçlülük ihracattan belli zaten. Öyle aylık veriyi milletin gözüne sokarak büyük gelişme perdelenemez, güneş balçıkla sıvanmaz, demek istiyorum.

Rakamlar ortada…

Demir ve demir dışı metaller sektörünün dış satımı, Şubat’ta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49,4 artarak 1,24 milyar dolara yükselmesi, yine çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri sektörü ihracatının aynı ayda yıllık yüzde 30,3 artışla 429,9 milyon dolara ulaşmasına dikkat edin!

***

Rakamlar sanayi grubu bünyesindeki sektörlerden demir ve demir dışı metaller ile çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri aylık bazda ihracat rekoruna imza attığını belgeliyor.

Dolayısıyla toplam ihracatının aylık bazda Şubat’ta yüzde 25,4 artışla 20,2 milyar dolara, sanayi sektörü ihracatının yüzde 25,6 yükselişle 15,7 milyar dolara çıkması neyin göstergesi olabilir? Bu olsa olsa, Ocak sanayi üretiminin ihracata yansıması ve sanayi üretimindeki güçlülüğün işareti olur.

Sanayi üretimindeki güçlülüğü gösteren başka datalar da var… Sanayi Şubat’ta toplam ihracatın yüzde 75’ini oluşturmuş. Sonra sanayi ürünleri, alternatif ihracat bölgelerinde değil özellikle ABD, İngiltere ve Almanya’ya rekor dış satımlarla kendini göstermiş.

***

Yürekleri biraz soğutalım… Jeopolitik riskler ve pandeminin olumsuz etkileri halen sürüyor. Çetin kış şartları, enerji kesintileri, Ukrayna krizine bağlı enerji üretimindeki kısıtlar sebebiyle oluşan yüksek fiyatlar sanayi üretimi rakamlarında dönemsel olsa da bir gerilemeyi öne çıkarıyor. Ancak Bu gerilemede dahi Türkiye ihracatı rekorlar kırıyorsa normale döndüğümüzde ne olur, bir düşünün…

Tabii risklere karşılık sanayi üretiminin güçlülüğünü gösteren diğer fotoğraf PMI’lar…

İstanbul Sanayi Odası (İSO) PMI, küçük bir düşüşle 50,5’ten 50,4’e düşmüş ancak iyimserliğini devam ettiğini ortaya koymuş. Yine yaklaşık aynı dataları ölçen Müstakil Sanayici ve İşadamları (MÜSİAD) SAMEKS endeksi bir önceki aya göre 2,5 puan artarak 52,7 değerine yükselmiş.

***

Son açıklanan PMI verileri, üreticilerin mevcut fiyat ve tedarik konjonktüründe zorlanmaya başladığını ortaya koyuyor belki ama özellikle sanayi başta olmak üzere üretim halen genişleme bölgesinde.

Mamafih iç ve dış risklere rağmen mezkur datalar sanayi üretiminde güçlülüğün devam ettiğini söylüyor. Sanayi üretimi aynı zamanda büyümenin (GSYH) ne yönde olacağının göstergesi. Türkiye 2021 yılında her şeye rağmen beklentilerin üzerinde yüzde 11 büyüdü.

Son söz: 2022 için büyüme beklentisi yüzde 4. Bunun anlamı Türkiye bu yıl yüzde 5’ten aşağı büyümeyecek demek.

analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi