Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Konteyner yatırımı ne kadar gerekli?

Konteyner yatırımı ne kadar gerekli?

Bugün tedarik zinciri sorunu ve küresel enflasyonun temelinde konteyner krizi yatıyor… Bu birincisi… İkincisi ekonomisini ihracat, ithal ikame ve cari fazla üzerine kuran Türkiye, halen yaşanan ve ileride artması muhtemel konteyner krizine karşı mutlaka önlem almak zorunda.

Konteyner krizi ile birlikte navlun fiyatları sürekli dalgalanıyor. Fiyatlardaki dengesizlik üretimi dolayısıyla arzı olumsuz etkiliyor. Dünya öyle bir noktaya geldi ki küresel tedarik zinciri darmadağın oldu.

Konteyner krizinin ne zaman sona ereceği belirsiz. 2022 yılı sonu diyenler olsa da insanın pek inanası gelmiyor. Çünkü başka bir risk, büyük armatörlerin konteyner krizini fırsat olarak kullanması. Bazı armatörlerin konteyner gemilerini hurdaya verdiğini hatırlatayım. Şu anda navlun 11 – 12 bin dolar seviyesindeyse navlunun 2 bin dolarlara düşmesini herhalde hiçbir armatör istemez.

***

Kovid mikrobunun menşei henüz tam olarak belirlenemediği gibi sorunun ortaya çıkması da şaibeli. Kriz yetersizlikten değil, konteynerlerin ekonominin dışında kalmasından kaynaklanıyor.

Yani dünya piyasasında bulunan 180 milyon TEU konteynerin çoğu işlevsiz Singapur, Tayvan, Endonezya gibi yerlerde bekletiliyor. Limanlarda, fabrikalarda ve depolarda tutulan konteyner sayısının haddi hesabı yok. Bunların toparlanması da yıllar alır.

Limandaki konteyner elleçlenemiyor. Diğer taraftan elleçlenen konteynerin geri dönüşü olmuyor. Boş konteynerler doldurulamadığı için bulundukları yerde çakılı vaziyette. Bugün ABD – Çin arasında bile bir konteyner gemisinin en iyi şartlarda 2 aydan önce dönemediği ortada.

Tabii olumsuzluklar sadece burada kalmıyor. Arzın bozulması ticaret savaşlarına da meydan açıyor. Dolayısıyla bir mal artık bir yere kolay kolay gidemiyor, gitse de çok pahalı gidiyor. Gerçek şu ki, kendini tedarik edemeyen ülkeleri zor günler bekliyor. Çare yerli üretimde, ithal ikamede.

***

Konteyner bulamamak küresel ekonomiyi bozabiliyorsa, dünyanın yeniden konteyner üretme gücü yok mu, diye soracaksınız…

Yeni konteyner üretimi hiç de kolay değil. Zor bir sanayi, takım – tezgâh, her şeyden önemlisi işlemesi güç bir hammadde gerektiriyor. Konteyner üretiminde tek hakim ülke Çin. Kovidin de merkezi olarak adlandırılan Sarı Dev, hammaddeyi hemen bulabiliyor ve hızlı bir şekilde konteyner üretip servise sunabiliyor. Mamafih Çin’deki konteyner fabrikalarının sayısına ve üretim gücüne dünyada hiçbir ülke ulaşamaz.

Şöyle ki, konteyner üretiminde cor-ten denilen bir hammadde kullanılıyor. Yani su buharı alınmış çelik. Bunu üretmek son derece meşakkatli iş. Farklı bir teknoloji gerektiren konteyner üretimi aynı zamanda pahalı bir yatırım.

***

Yaşanılan gerçek şu: Aşılama ve diğer tedbirlerle iyileşmeye devam eden küresel ekonomik faaliyetler yüksek talebi ve güçlü toparlanmayı desteklerken konteyner sıkıntısı gereken arzın sunulmasını engelliyor. Sea Intelligence Consulting’in verileri küresel konteyner hizmetlerinin dip seviyelerde olduğunu raporluyor. Yine Upply ve Transport Intelligence’in verileri de aynı yönde.

Ülkeler yeni konteyner üretimi noktasında istekliler ama buna konjonktür müsaade etmiyor. 2020 yılında yüzde 35 düşen küresel konteyner üretimi geçen yıl yüzde 40 arttı ama yetersiz. Malezya ve Hindistan konteyner üretimlerine bu yıl başlayacak. Çin’in konteyner üretiminde hakim statüde olduğunu belirtmiştim. Çin bir ayda normalde 300 bin TEU üretebiliyor, ancak kapasite şu anda oldukça düşük.

Üretim için profesyonel bant sistemi elzem. Konteyner fabrikaları ihracat ağırlıklı yerlerde kurulmalı ki hemen servise konabilsin. Diğer taraftan kovidin yakın zamanda risk unsuru olmaktan çıkacağına ve dünyada atıl durumdaki konteynerlerin kısa zamanda toplanacağına dair beklentiler yatırım iştahını kesiyor.

***

Türkiye doğu – batının tedarik ve lojistik merkezindeki stratejik avantajını kullanarak karayolu, liman, köprü, demiryolu ve havayolunda ciddi yatırımlar yaptı. Son 20 yılda ulaşım ve lojistiğe 100 milyar dolar harcayan Türkiye, hem Çin – Londra hattındaki modern İpek Yolu Kuşak – Yol projesi’ni Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile taçlandırdı. Diğer taraftan geleceğe yönelik Kanal İstanbul projesini devreye aldı.

Peki ekonomisini ihracat üzerine yükleyen Türkiye, uzun süreceği görünen konteyner krizini aşabilecek tedbirleri aldı mı? Kara, hava, deniz ve demiryolunda kullanılan standart TEU’ların üretimi konusunda herhangi bir yatırımı söz konusu mu?

Biliyoruz ki, ihracatı taşıyan konteynır… Türkiye küresel tedarik zinciri ve lojistiğin merkezindeyse dünya çapında bir konteyner hattının kurulmasını planlamıştır, diye düşünüyorum.

Konteyner üretimine TOGG’dan daha önemli bir yatırım desek, yanlış olmaz.

analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi