Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Kur düşmesin de ne yapsın!

Kur düşmesin de ne yapsın!

Uluslararası dolar endeksinin 93'lerde olduğu bir dönemde Türkiye'de dolar/TL kurunun düşmesi tevekkeli değil. Olaya dünkü yazımızla mukaddime şeklinde yaklaşmıştık.

Dış risklerin baskısına rağmen ekonomide gözlenen iyileşme ve yabancı yatırımcının Türkiye ilgisi kurun gerilemesini sağlıyor, aslında işin özeti bu!

Artan turizm ve ihracat gelirleriyle düzelen cari denge, yapılandırmalarla sağlanan gelirin yılsonu itibariyle bütçeye olumlu yansıyacak olması, sanayi üretimi, kapasite kullanım ve güven endekslerinin pandemi öncesi 2019 yılı verilerinden daha iyi gelmesi, dolarizasyondaki yüksekliğe rağmen dolar ve euro fiyatlarını aşağı yönlü baskılıyor.

Ekonomideki iyileşmelere yeni bir etken daha katıldı. Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılan İngiltere, gelecek senenin başından itibaren kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması (STA) için Türkiye’ye masaya oturuyor.

***

Türkiye ile İngiltere arasında son 10 yılda yüzde 70 artan 20 milyar sterlinlik bir ticaret hacmi var. Brexit sonrası Avrupa Birliği ile STA’larını tamamlayan İngiltere, gözünü Türkiye’ye dikmiş görünüyor. Birleşik Krallık’ın İhracat Bakanı Graham Stuart’ın ifadesiyle; iki ülke yeni alanlar geliştirerek ticari işbirliğini çok yakın zamanda büyütecekler.

Mamafih, Türkiye ile İngiltere’nin ticaretteki hedefi, potansiyellerinin üzerine çıkarak yeni oluşturulacak STA içinde çok daha fazlasını yapabilmek.

İhracat Bakanı Stuart’ın açıklamalarına göre İngiltere Türkiye’nin teknolojisine hayran kalmış. İngiliz Bakan diyor ki: Türkiye’de ileri mühendislikte iyi işlerin yapıldığını gördüm. TOGG’u gezdim, fevkalade başarılı, yetenekli, yaratıcı ve girişimci bir ekiple tanıştım. İngiltere’nin teknolojik kapasitesi ile Türkiye’nin gücü birleştiğinde fevkalade işler ortaya çıkabilir. Gelecek yıllarda ikili ticaret hacminin büyüyeceğine inanıyorum…”

***

Türkiye’nin her alanda giderek zenginleştiğini, özellikle iklim değişikliği sebebiyle elektrikli araç şarj istasyonu kurmada işbirliğine açık olduklarını dile getiren İngiliz Bakan, sadece elektrikli araçlar için değil İHA ve otonom sistemlerde üst segmentte bulunan Türkiye ile hem kamu hem özel şirketler bazında önemli işlere imzalar atılabileceğini belirtiyor.

Bakan Stuart, Türkiye ile yakın güvenlik ve savunma ortaklığı ile NATO müttefikliği gibi önemli bir paydaya sahip olduklarını, elektrikli Türk yerli aracı TOGG projesinin küresel ısınma politikalarıyla bire bir örtüştüğünü, dolayısıyla TOGG başta olmak üzere birçok projede işbirliğine gidebileceklerini söylüyor.

İhracat Bakanı Stuart aynen şu ifadeleri kullanıyor:

“Türkiye çok cazip bir pazar. İşte bu yüzden Türkiye’de yatırım yapan çok sayıda büyük İngiliz oyuncu görüyoruz. Gelecekte daha fazlasını yapmaları için onları teşvik edeceğim…”

***

Diğer bir husus… Malumunuz, TCMB rezervlerini dillerine dolayarak kurun dalgalanması için yapmadıklarını bırakmayanlar şimdi Türkiye’nin kullandığı 6,37 milyar dolarlık IMF SDR’sine (Special Drawing Rights-Özel Çekme Hakkı) takmışlar ve “IMF ile yaptığınız gizli anlaşmayı açıklayın!” diyorlar.

Hoppala! İnsaf, azıcık piyasa bilgisi yahu!

IMF zaten geçen 3 Ağustos’ta 190 ülkeye 650 milyar dolarlık SDR kullandıracağını, hesapların söz konusu ülkelere 23 Ağustos itibariyle yatacağını açıklamıştı.

Nitekim IMF üyesi olan Türkiye’ye de belirlenen tarihte 6,37 milyar dolarlık SDR, Merkez Bankası hesaplarına girdi.

“Yalan – dolan da olsa söyle!” deyip tezvirata yeltenenlere Hazine ve Maliye Bakanlığı gerekeni yaptı ve açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “…Türkiye'ye, IMF'deki kota payına karşılık gelmek üzere 6,3 milyar dolar tahsis edilmiştir. IMF ile bu konuda bir anlaşma imzalanmamış ya da program ilişkisine girilmemiştir. Bu imkân, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir kaynaktır...”

***

Şimdi tezviratçıların son sığınağı Jackson Hole toplantısı… ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın toplantıdaki tapering yani varlık alımını azaltma yönündeki mesajları, açıklamaları veya imaları nasıl şekillenecek, onun peşindeler…

Powell’ın konuşması FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) tutanaklarıyla aynı paralelde olursa, doların vay haline. Bazı federal FED başkanlarının varlık azaltımını istemelerine karşılık FED’in başta artışa geçen delta varyantı vakaları, ekonomide yeniden start alan yavaşlama, beklentilerin altında gelen ikinci çeyrekteki yüzde 6,6’lık büyüme ve üçüncü çeyrekte salgın etkisiyle büyümenin daha düşük gerçekleşeceği ve enflasyondaki hızlı yükseliş tapering endişelerine sünger çekiyor.

Powell’ın Jackson Hole’da konuşması normal olur ve Ağustos FOMC tutanakları doğrultusundan öteye geçmez. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 1,3’leri aşamaması zaten ekonomi ve kurda genel fotoğrafı veriyor.

analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi