Nereye gidiyorsunuz ey insanlar?
Gösteriş, büyüklenme, israf, övünme, keyif ve eğlenme için yolculuk yapmanın kafirlik özelliklerinden olduğunu biliyor musunzu?
Ülkemiz, yaz aylarında, önceki mevsimlere göre daha bir hareketli oluyor. Okullar tatilde olduğu için boş kalan çocuklar evde sıkılmaya başlıyor. Çalışanlar yıllık izinlerini yaz döneminde alıyorlar. Düğünler, nişanlar da büyük oranda yaza denk getiriliyor. Herkes bir yere savruluyor.
Kimi şehirler adeta boşalıyor. Özellikle sahil şehirlerine akın var. Şehirler arası yollarda yaz döneminde oluşan trafik yoğunluğu, yol açtığı kazalar yüzünden can güvenliğini tehdit ediyor.
Yaz aylarında oluşan böyle bir ortamda yolculuğa çıkanları, Allahu Teâlâ açık bir şekilde Kur?ân-ı Kerîm?deki ?Yurtlarından çalım satıp insanlara gösteriş yaparak yola çıkanlar gibi olmayın.? ayetini yeniden düşünmek gerekiyor. Her yolculukta hatırladığım bir ayettir bu.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir Hadîs-i Şerîf?te ?Öyle bir zaman gelir ki, ümmetimin zenginleri hacca seyahat için giderler. Orta halliler de hacca ticaret için giderler. Kurrâlar (hafızlar, Kur?ân-ı Kerim okuyucuları, sesleri güzel mevlithanlar) gösteriş için, fakirler de dilenmek için hacca giderler.? buyuruyor.
Bir başka Hadîs-i Şerîf?te ise ?Ana-baba, koca ve hocanın rızâsı ve izni olmadan yola çıkmamalıdır. Eğer izinsiz çıkarsa, seferinde birçok engelle karşılaşır ve yolculuğunda bereket olmaz" buyurmuştu.
Her Müslüman Hac, sıla-i rahim, cenaze ya da düğün törenlerine katılma, davete icabet gibi ibadet ve işlerde ihlaslı olma zorunluluğu dikkat çekmektedir. Yolculuklarda Allah?ın rızasını kazanma amacının güdülmesi tavsiye edilmektedir.
Günümüzde ulaşım teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle rahat ve ucuz hale gelmesi yolculukların manevi hedeflerini göz ardı edilmesine ve gafletle yolculuk yapılmasına neden olabilmektedir. Evden çıkarkenki ilk adımdan dönüşte aynı kapıdan içeri girişe kadar bütün bir yolculuk süreci ibadet zihniyeti ve ciddiyetiyle kat edilmelidir.
?Yurtlarından çalım satıp insanlara gösteriş yaparak yola çıkanlar gibi olmayın..? ayetinin iniş nedeninde bir incelik var: Hicret?ten sonra, Bedir Savaşı sırasında inmiştir bu ayet. Mekke'de bulunan İslâm düşmanı müşrikler, Şam'dan gelen ticaret kervanını Müslümanların saldırısından kurtarma amacıyla Mekke'den "Cuhfe"ye gelmişlerdi. Ticaret kervanının selâmetle Mekke?ye döndüğünü haber aldıkları halde geri dönmediler.
Ebu Cehil ve yardımcıları Bedir?e kadar gittiler. Bedir?de övünürcesine riyakar ve kibirli bir hal aldılar, gösteriş için ziyafetler vermeğe, içki içerek şiirler söylemeye, cariyeleri oynatıp zevk yapmaya ve insanların İslâmiyet'i kabulüne engel olmaya çalıştılar.
Mekkeli müşriklerin savaşla sonuçlanan bu yolculuklarını Allahu Teala tersine çevirdi, onları mağlûp etti, matemler içinde bıraktı. Gayri meşru, heva ve hevesle çıkılan yolculukların sonucunun hüsran olacağını bildiren sözkonusu ayetin tefsirinde Elmalı Hamdi Yazır, ?İşte gayri meşru, kâfirce isteklerin neticesi bundan başka değildir. Artık Müslümanlar için o kâfirler gibi hareketlerde bulunmak ebette caiz değildir ve hiçbir şekilde uygun olamaz. Binaenaleyh bu âyet-i kerime, Müslümanlara böyle hareketleri yasaklamış ve bundan men etmiştir.? demektedir..
Ayette yolculuğun niteliğini belirten ?Betar? kelimesi, öğünmek, iftihar etmek, tekebbürde bulunmak, bir işi gösteriş için yapmak anlamlarına gelmektedir. Elmalı Hamdi Yazır, ?Bir malı sırf insanlara gösteriş için harcamak bir betardır. Bir malı harcamak, bir ibâdet ve itaatte bulunmak, Allah rızası için olunca, Şükr mahiyetinde bulunmuş olur.? diyerek, ?betar?ın şükrün zıttı olduğunu ifade etmiştir.
Kur?ân-ı Kerîm?de sufli amaçlarla, gösteriş, büyüklenme, israf, övünme, keyif ve eğlence için, yani ?betar? için yolculuk yapmak kafirlerin özellikleri arasında sayılmıştır. Müslümanlara bunun tam zıttı olan ulvi gayelerle, alçak gönüllü, tutumlu ve Allah rızası için şükür yolculukları yapmaları önerilmektedir..
Mustafa Yürekli - Haber 7
yurekli@kanal7.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.