Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Uyandığında Hz. Peygamber'in hırkası üzerindeydi?

Uyandığında Hz. Peygamber'in hırkası üzerindeydi?



Coşkun bir peygamber aşığı olan Bûsîrî'yi şöhretin zirvesine taşıyan bu kasideye kendisi ?el-Kevâkibü'd-dürriyye fî medhi hayri'l-beriyye? adını verdiği halde, rüyâda Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından üzerine örtülen hırka sebebiyle Kasidetü'l-Bürde diye anılmaya başladı.

Hayatının son yıllarında felç geçiren İmam Busiri?nin bedeninin yarısı hareketsiz kalmıştı. Evinin bir köşesinde felçli yatarken Allahü Teala?nın hastalığına şifa vermesi için Resulullah?ı öven ünlü kasidesini, ?Kaside-i Bürde?yi yazdı.

Rüyada sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa?ya (s.a.v.) okudu. Hz.Peygamber (s.a.v.) kasideyi beğendiğinden üzerlerinden mübarek hırkasını çıkardı ve İmam-ı Busiri?nin üzerine örttü. Bedeninin felçli olan yerlerini mübarek eliyle sıvadı.

Şair heyecanla uykudan uyanır, gördüğü rüyânın zevkiyle toparlanmaya çalışırken felçten bir eser kalmadığını fark ederek sevincinden ne yapacağını şaşırır. Hz. Peygamber?in (s.a.v.) rüyada örttüğü hırka da üzerindedir.

Bu sırada şafak söküp sabah namazı vakti de yaklaşmaktadır. İmam Busiri,  abdest alıp mescide giderken Şâzelî tarikatının kurucusu Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî ile karşılaştı. Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî ondan bu gece Hz.Peygamber?in (s.a.v.) huzurunda okuduğu kasideyi kendisine vermesini ister. Bu olay üzerine şair Busiri, Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî'ye intisap eder. Ünlü mutasavvıf İbn Atâullah el-İskenderî ile Bûsîrî, şeyh Şâzelî'nin önde gelen iki mürididir.

İmam-ı Busiri evliyadan olup büyük İslam şairidir. Asıl adı, İmam-ı Muhammed bin Said Şerefüddin?dir. Muhammed el-Bûsîrî, 1 Şevval 608?de (7 Mart 1212'de) Yukarı Mısır'daki Behnesâ şehrine bağlı Behşim'de doğdu. Berberî asıllı olup Fas'taki Hammâd Kalesi'nde Habnûnoğulları diye tanınan bir aileden gelmektedir. Baba tarafından Bûsîrli olduğu için Bûsîrî olarak anılmaktadır.
Çocukluk yılları, ailesiyle birlikte yerleştiği Delâs'ta geçmişti. Daha sonra Kahire'ye giderek burada İslâmî ilimlerin yanısıra dil ve edebiyat tahsil etti. Özellikle hadis ve siyer ilimleriyle daha çok meşgul olan İmam-ı Busiri?nin Yahudilik ve Hıristiyanlığa karşı reddiyeler yazmasından Tevrat ve İncil hakkında geniş malumata sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir süre Bilbis şehrinde Maliye?de kâtip olarak çalıştıktan sonra Kahire'ye dönmüş ve {Ref Küttâb} denen Kur'an dershanesinde eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmuştur. Daha sonra el-Mahalle ve Sehâ şehirlerinde kâtip olarak çalıştı.

İmam-ı Bûsîrî'nin kaleme aldığı eserlerin tamamına yakını manzum olup çoğu Hz. Peygamber (s.a.v.) hakkında yazılan kasidelerden ibarettir. Şiiri, yapı ve üslûp bakımından son derece sağlam ve liriktir. Bu yüzden asırlar boyu onun naat ve kasideleri İslâm coğrafyasının her bölgesinde büyük ilgi görmüş, dinî toplantılarda en çok okunan şiirler arasında yer almıştır.

Coşkun bir peygamber aşığı olan Bûsîrî'yi şöhretin zirvesine taşıyan bu kasideye kendisi ?el-Kevâkibü'd-dürriyye fî medhi hayri'l-beriyye? adını verdiği halde, rüyâda Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından üzerine örtülen hırka sebebiyle Kasidetü'l-Bürde diye anılmaya başladı.

Kaside-i Bürde 10 bölümden oluşmaktadır:

1. Bölüm: Resulullah?a olan sevginin kıymetini bildirmektedir.
2. Bölüm: İnsanın nefsinin kötülüğünü anlatmaktadır.
3. Bölüm:  Resulullah?ı övmektedir.
4. Bölüm: Resulullah?ın dünyaya teşrifini (dünyayı şereflendirmesini) anlatmaktadır.
5. Bölüm:  Resulullah?ın dualarının hemen kabul olduğunu bildirmektedir.
6. Bölüm: Kur?an-ı Kerim övülmektedir.
7. Bölüm:  Resulullah?ın Miracındaki incelikleri bildirmektedir.
8. Bölüm: Resulullah?ın cihadlarını anlatmaktadır.
9. Bölüm: Allahü Tealadan af ve mağfiret ve Resulullah?dan şefaat istemektedir.
10. Bölüm: Resulullah?ın derecesinin yüksekliğini bildirmektedir.

Dünyada en meşhur ve en çok okunan kasideler arasında yer alan Kaside-i Bürde, Türkçe ve Farsça gibi belli başlı kültür dillerine tercüme edildiği gibi, Afrika, Güneydoğu Asya ve Balkanlardaki mahalli dillere de çevrilmiştir. Çeşitli bölge ve ülkelerde genellikle sünnet, nişan ve düğün merasimlerinde, mübarek gün ve gecelerde, ayrıca haftalık evrad olarak okunmakta, son münacât kısmı ise felçli hastalar üzerine yedi gün süreyle okunup Cenâb-ı Hakk'tan şifa niyaz edilmektedir. Bu yüzden olsa gerek Mehmet Zahit Koktu Hocaefendi, Kaside-i Bürde?yi yedi bölüme ayırıp günlük evradın içine koymuştur.

Kaside-i Bürde?ye yapılan şerhlerin sayısı 110, tahmisler 58, tesdisler 16 civarında olup, üzerine sayısız nazireler yazılmıştır.

Kaside-i Bürde?yle ilk kez  Sezai Karakoç?un ?İslamın Şiir Anıtları? kitabında karşılaştım. Çok etkileyici bir şiir olduğundan şairini hemen araştırmıştım. Bu şiiri, daha sonra Prof. Dr. Mahmut Kaya?nın tercümesinden de okuduk..

Burada, Miraç?taki incelikleri anlatan 7. Bölüm?ü Sezai Karakoç Türkçesiyle dikkatlerinize sunuyorum:

?Kalktın bir gece, kutsal bir yerden kutsal bir yere gittin,
Kapkaranlık gecelerde dolunay nasıl ilerlerse
Alımlı alımlı..


Çıktın, boyuna çıktın.. Yükseldin Kâbe Kavseyne kadar,
Ki, daha önce ne kimse çıkmıştı oralara,
Ne de hayal ve ümit etmişti; bırak çıkmayı..

Seni öne geçirdi her yerde peygamberler, resuller,
Seni öne geçirip arkada durdular kendileri, hizmet geleneği icabı..

Delip yedi kat göğü geçip gittin Sen o üstün insanlarla alay alay;
Başlarında Sendin, başlarında sallanan sancak Senin sancağındı..

Öyle çıktın, yükseldin ki, yarışanlar kaldı yarı yolda;
Yakınlıkta ilerisi, daha ötesi kalmadı..

Bütün makamlar geride kaldı Makamından
Çağrıldığın o an, Tektin artık nasıl tekse; gök ve kale sancakları?

Devşirmek için yemişlerini gözlerden saklı
Bir buluşmanın ve gizliden gizli sırrı..

Topladın öğülesi gök çiçekleri, üstünlükleri tek başına;
Aştın bütün menzilleri yalnız, ıssız kalabalıksız, hızlı hızlı..?

Mustafa Yürekli - Haber 7

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi