Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Para Politikasında Yol Haritası Netleşti

Para Politikasında Yol Haritası Netleşti

Yurtiçi ve yurtdışı bazı ekonomist ve analistlerin 'belirsiz' diye nitelendirdiği ve piyasalarda spekülasyona yol açan, Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası'nın (TCMB) yeni para politikası; Ekim ayı Para Politikası (PPK) toplantı notları ve sunumu yapılan 2021 yılı 4'üncü son enflasyon raporuyla netleşti. Buna göre bir müddet "enflasyon üstü faiz" formülüyle yürütülen para politikası, "serbest kur, cari fazla, düşük faiz ve tek haneli enflasyon" hedefine yöneldi.

Bu yıl için yılsonu enflasyon hedefini küresel riskler doğrultusunda yüzde 14,1’den yüzde 18,4’e yükselten TCMB, kuru serbest bırakarak faiz indirimlerine devam edeceği mesajını verdi. Fiyat istikrarında enflasyondaki tek hane hedefini orta vadeye taşıyan banka, cari fazlayı öncelik yaparak oluşacak dezenflasyon sürecinde döviz kazandırıcı ihracat, turizm ve yurtdışı hizmet gelirlerini destekleme yolunda adım attı.

TCMB para politikasında fiyat istikrarı için “enflasyon üstü faiz” uygulamasından vazgeçerek iki aşamalı planı devreye aldı. Faizleri indirerek yatırım, istihdam ve üretim ortamını güçlendirmeye çalışan TCMB, nihai noktada enflasyonu üretim artışı ve yüksek döviz girişi ile oluşan cari fazlayla baskı altında tutmayı hedefledi.

Plan çalışmaya başladı

21 Ekim’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımlayarak para politikasında nasıl yol izleyeceğini kamuoyuna duyuran ve piyasa ile iletişimi güçlü tutmaya çalışan Merkez Bankası, fiyat istikrarı rotasında kuru serbest bıraktı, cari fazla, düşük faiz ve tek haneli enflasyona odaklandı.

İlk adımda manşet enflasyondan ziyade çekirdek enflasyonu ölçü alarak Eylül PPK toplantısında 100 baz puan faiz düşüren TCMB, ikinci adımda politikasını daha netleştirerek cari fazla, düşük faiz ve tek haneli enflasyon hedeflemesine geçti. Ekim ayı PPK toplantısında 200 baz puan faiz indirerek politika faizini yüzde 16’ya çeken Merkez Bankası’nın kuru serbest bıraktığı gözlendi.

Ekim ayı PPK toplantı özetleri ve yılın son enflasyon raporu değerlendirmelerine göre, kuru serbest piyasaya bırakan TCMB, 2020 Eylül’e kıyasla bu yılın aynı döneminde yüzde 30 artış sağlayan ihracat ve artış oranı yüzde 12 ile giderek gerileyen ithalatın yanında yükselişe geçen ve yılın ilk 9 ayında yüzde 35 artışla 16,1 milyar dolar girdi sağlayan turizm ile yılın ilk 6 ayında 10 milyar dolara yaklaşan müteahhitlik dahil yurtdışı hizmet gelirlerini daha artırarak oluşan cari fazla ile enflasyonu ve kuru baskılamayı planladı.

Para politikasının önemli aracı politika faizini aşağı çekerek yatırım, istihdam ve ihracat ortamını güçlendirmeye çalışan TCMB, son noktada ekonomideki normalleşmenin desteğiyle düşecek enflasyon ve faizlerle birlikte fiyat istikrarını hedefledi. Bankadan verilen en dikkat çekici mesaj, uzun vadede sürdürülebilir fiyat istikrarının kalıcı olarak cari fazla verilmesiyle mümkün olabileceği yönündeki görüş oldu.

Cari fazla için üretim şartı

Enflasyondaki yükselişi arızi olarak değerlendiren ve politikanın geçici unsurlara göre değişebileceği haberini veren TCMB Ekim PPK toplantı özetinde, üretimin artırılarak cari fazla oluşturmanın sürdürülebilir hale getirileceğini belirtti.

Yaşanan dönemde çok büyük yatırım iştahını gördüklerini değerlendiren banka, finansmana erişim imkânlarını kolaylaştırmak için de faizleri düşürdüklerini kaydetti. Banka, uyguladıkları yeni sistemle dolarizasyonda 40 milyar dolarlık bir çözülmenin oluştuğunu bildirdi. Banka toplantı notlarında TCMB rezervlerinin de 126 milyar dolara ulaştığını hatırlattı.

TCMB, cari işlemler dengesini vurguladığı özet metninde, olumlu dış talep koşullarının ve uygulanmakta olan sıkı para politikasının cari işlemler dengesini pozitif etkilediğinin altını çizdi. Banka özet metinde, “Cari işlemler dengesi Ağustos ayında 0,5 milyar dolar fazla vermiş, 12 aylık birikimli olarak ise 4,6 milyar ABD doları azalışla 23 milyar dolara gerilemiştir. Geçici dış ticaret verileri, mevsimsellikten arındırılmış altın hariç ihracat ve ithalatın Eylül ayında, ithalatta daha kuvvetli olmak üzere, kısmi bir düzeltme hareketi yaptığına ve ihracatın ithalatı karşılama oranının yüksek seviyelerdeki seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Turizm gelirlerinde ise toparlanma eğiliminin belirginleştiği izlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Ana akım görüşlerden tepki

Ekonomistler başta Prof. Dr. Hakan Kara olmak üzere faiz indirilerek enflasyonla mücadelenin mümkün olmadığını savunurken, enflasyonda arızi faktörlerin söz konusu olmadığını, şu anda tüm dünyada enflasyonlarda yükselişlerin uzun zaman süreceğini söylediler.

Orta vadede enflasyonla mücadelede cari fazla ve bununla kur baskısını düşürmenin temel strateji olduğunu söyleyen ekonomistler TCMB’nin yeni politikasını, ‘Düşük faizle beraber kur yükselecek. Yükselen kur ithalat talebini kıracak. İhracat güçlenecek ve ekonomi cari fazla verecek. Cari fazla ile kur aşağı dönecek” şeklinde özetledi.

Ekonomistler, söz konusu mesajların para politikası duruşunda bir strateji değişikliğini ifade ettiğini, dolayısıyla yılsonuna kadar 100 – 200 puan aralığında bir faiz indiriminin daha gelebileceğini tahmin ettiklerini dile getirdi. Ekonomistler, söz konusu stratejinin ekonomiye neler getireceğini bekle-gör ile takip edeceklerini kaydettiler.

Yapısal değişim gerektiriyor

Fiyat istikrarı açısından cari fazla odaklı bir stratejinin değersiz kur yaklaşımıyla sürdürülebilir olmasında kuşkularının olduğunu, üretim ve ihracatta katma değer ile kalitenin artırılması gibi yapısal değişim gerektiren programlar dahilinde söz konusu politikanın geçerli olabileceğini anlattılar. Ekonomistler yürütülen politika çerçevesinde enflasyonda görünümün bozulmasına dikkat edilmesi gereğini ortaya koydular.

Bazı ekonomistler de politika faizinin enflasyon perspektifi yaklaşımına uyumlu olmadığını, stratejinin kur – enflasyon döngüsünü besleyebileceğini, faiz indirimlerinin devam edeceğini ve zayıf lira etkilerinin ekonomik olarak yakın vadede hissedilebileceğini öngördüler. Ekonomistler TCMB’nin yeni stratejisinin sadece büyüme odaklı olduğunu ileri sürerken uygulamanın toplumda enflasyon korunma güdüsünü tetikleyeceğini dile getirdiler. Ekonomistler 3 Kasım’daki Ekim ayı enflasyonu ile TCMB’nin 18 Kasım’da gerçekleştireceği PPK toplantısının stratejiyi daha iyi ortaya çıkaracağını belirttiler.

analizgazetesi.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sedat Yılmaz Arşivi