TCMB'de mengeneler bitmez!
Sayın Bakan Berat Albayrak'ın dediği gibi "Ekonomide yaşananlar bir tercih değil. Bu bir milli bağımsızlık mücadelesi, bir zaruriyet…"
Ekonomide milli bir model tesis edildi ve iki yıldır uygulanıyor. Dönüp baktığımızda iki yıldır Türk ekonomisi üzerinde de kıyametlerin koptuğunu görüyoruz.
Daha önceki yazılarımızda ifade etmeye çalıştım…
Türkiye’nin eski ekonomi modeli “yüksek faiz, düşük kur, değerli TL ve ithalata bağımlılık” şeklinde yürütülüyordu.
Modelin sürdürülebilir olmadığı görüldü ve terk edildi.
Şimdi “düşük faiz, rekabetçi kur, ithal ikâme” sistemi yürürlükte…
Artık sıcak para ekonominin içinden yavaş yavaş atılıyor. Çünkü devrede ihracat var…
Velhasıl paradigma değişti… Sıcak para ve ithalatın yerini ihracat ve turizm aldı.
Hem de iki senedir.
***
Maamafih eski modelden beslenen, nemalanan “yabancısı – yerlisi” menfaatleri ellerinden kaydıkça patırtı, gürültü yapıyor… Yapacaklar da…
Bu gayet doğal ve beklenen bir durum…
Ancak gerektiğinde dayağı, köteği de yiyecekler…
Bu da gayet tabii bir olay!
Türkiye’nin gözünü “kur” ile korkutup ders vermeye çalışanların akıllarına hakikaten şaşıyorum!
Şayet para konvertible ise, diğer ulusların para birimleri arasında değişim gösterebiliyorsa elbette TL bazen değer kazanacak, bazen değer kaybedecek.
Burada TL’nin değer kaybetmesinden ziyade, Türk parasının dünya ticaretinde rekabetçi olup olmaması tartışılmalı.
Dolayısıyla Bakan Albayrak’ın, “Türkiye tarihinde ilk defa rekabetçi bir kur düzeyi ile ekonomisini dönüştürecek bir yapıya kavuştu” sözlerinin bir köşeye yazılması gerektiğini düşünüyorum.
***
Para piyasalarında ahkâm kesip at koşturanlara, devlete, millete kafa tutanlara bir iki çift lafımız var…
TCMB ve BDDK eliyle piyasa mengenelerinin bitmeyeceğini, duruma göre yeni yeni mengenelerin hatta daha büyüklerinin devreye girebileceğinden daha önce bahsetmiş idim.
Nitekim 24 saat geçmeden bir mengene daha sahaya indi.
7 Ağustos’tan bu yana miktar yöntemiyle repo ihalesi açmayan ve bu hamlesini dün de devam ettiren Merkez Bankası (TCMB), dövizde kendine destek veren bankalara döviz tedarikinde komisyon katkısı sağladı.
Yurt içi piyasalarda son dönemde düştükleri büyük zarardan kurtulabilmek ve kayıplarını telafi edebilmek için “borsada sat, dövizde al” hareketini devam ettiren, tahvil piyasasında da satış ağırlıklı trend izleyen spekülatör yatırımcının para politikalarına yönelik menfi etkilerini minimize etmek adına TCMB, bankaların döviz nakit çekimlerinde komisyon alınmasının önünü açtı.
Karar yürürlükte... Bankadan nakit döviz alındığında belli oranda komisyon ödenecek. Komisyon da az değil… Söylenenlere göre binde 30’lara kadar çıkıyor.
Uygulamanın üç faydası var; birincisi piyasadaki aşırı dalgalanmaları göğüsleyen bankalara mali destek… İkincisi döviz talebine sıkılaştırma… Üçüncüsü ise bankaların yurt dışından temin etmek istedikleri nakit döviz miktarı konusunda kolaylık oluşturuluyor.
***
İlgili talimat TCMB'nin internet sitesinde ödeme sistemlerine ilişkin mevzuat arasında yer aldı. İsteyen bakabilir… Haa! Söz konusu komisyon veya masraf uygulaması sektörün geneline yayılacak, haberiniz olsun!
Dedim ya, TCMB’de mengeneler tükenmez… Yaklaşık bir haftadır repo ihalesi yapmayan TCMB, geçen Çarşamba günü fonlama maliyetini yüzde 8,32’den yüzde 8,71’e yükseltti.
Sıkılaştırmalar tabii dün de devam etti…
Döviz alımlarına komisyon uygulamasının ardından ikinci adım 1 ay vadeli repo ihalesi oldu… Yani TCMB dün miktar ihalesi yapmamasına karşılık geleneksel yöntemle 1 ay vadeli repo ihalesi açtı. Banka 139,5 milyar liralık teklife karşılık piyasaya 20 milyar lira verdi. İhalede ortalama basit faiz yüzde 10,96, ortalama bileşik faiz yüzde 11,52 şeklinde gerçekleşti.
TCMB borç verme ve borç almada oluşan faiz koridoruna göre piyasanın boy ölçüsünü alıyor. Yakında iyi bir elbise çıkar düşüncesindeyim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.